"أن ابنك" - Traduction Arabe en Turc

    • Oğlun
        
    • Oğlunun
        
    • oğlunuzun
        
    • Oğlunuz
        
    Hayır, sana demedim. Vaftiz Oğlun ayak parmaklarımı eziyor. Open Subtitles كلا , ليس أنت أن ابنك الروحى يعبث بأصابع أقدامى
    Oğlun o kalenin Büyük Efendisi olacak gibi görünüyor. Open Subtitles يبدو أن ابنك سيصبح السيد العظيم على تلك القلعة
    Merak etme artık Oğlunun seninle bir alıp veremediği yok. Open Subtitles لا تستعجب أن ابنك لا يريد أى شىء يفعله معك
    Oğlunun kendisini yakışlı bulmadığını biliyor muydun? Open Subtitles أتعلم أن ابنك هذا لا يظن نفسه حسن المظهر؟
    Ve oğlunuzun işlemediği bir suç nedeniyle hapse girdiğine inanıyoruz. Open Subtitles أن ابنك قضى وقتاً في السجن بسبب جريمة لم يرتكبها
    Mesela, oğlunuzun, siz ve kocanızla... beraber Meksika'daki küçük bir kasabada büyüdüğü doğru mu? Open Subtitles علي سبيل المثال، هناك معلومة أن ابنك قد نشأ معكِ أنتِ وزوجك في مدينة صغيرة في المكسيك
    Bilmenizi isterim ki, Oğlunuz Kevin çok yakında tomografiye girecek. Open Subtitles أردت أن أعلمك أن ابنك كيفن يخضع حاليا للتصوير المقطعي
    Oğlun seni çok seviyor. Seni hep merak ediyor. Partiye gelmedin diye çok üzüldü. Open Subtitles تعلمين أيها الأم أن ابنك يحبك كثيرا و هو قلق عليك طوال الوقت
    Oğlun bu botları da ister. Open Subtitles مهلاً, اعتقد أن ابنك قد يحب أيضاً هذا الحذاء
    Oğlun hala ağlamadı, çünkü seni bekliyor. Open Subtitles أعتقد أن ابنك لم يبكي حتى الآن لأنه ينتظرك لأن تبكي أنتَ
    Oğlun uzun süre önce öldüğü için üzgünüm ama benimkini kobay olarak kullanma. Open Subtitles آسفة أن ابنك قد مات ولكن لا تستغلّي ابني كحيوان أليف لأفكارك عن الأبوّة.
    Deli olanın Oğlun olduğunu sanıyordum ama hepiniz delisiniz! Open Subtitles أنا لم أقدرك جيدا كنت أظن أن ابنك الغبي هو المجنون وحده ولكنني أرى الآن أنكم كلكم مجانين
    Belki de en büyük derdinin, Oğlunun başını yalnızca bir kız için belaya sokmasından mutluluk duymalısın. Open Subtitles ربما يجب أن تكون شاكراً أن أسوأ ما عليك القلق بشأنه أن ابنك يفعل أي شيء بسبب فتاة
    Sence Oğlunun onun çırağı olduğunu ve polisin anlaşma için ona baskı kurduğunu öğrendiklerinde nasıl tepki verecekler? Open Subtitles كيف تعتقد ستكون رده فعلهم ، عندما يعرفون أن ابنك كان المتدرب وأن الشرطة ضغطت عليه لعقد صفقة؟
    Seni korumaya çalıştım, bunu senden sakladım çünkü o Oğlunun şeytan olduğunu düşünüyor. Open Subtitles حاولت لحمايتك. وهذا هو السبب في أنني أبقى هذا منك. وهو يعتقد أن ابنك هو الشر.
    Bayan Tanner, oğlunuzun yaşadığını ve onunla görüştüğünüzü biliyoruz. Open Subtitles سيدة تانر, نعرف أن ابنك حياً وأنك باتصال معه.
    oğlunuzun o gece rıhtıma gittiğini mi söylemiştiniz? Open Subtitles أتقولين أن ابنك ذهب إلي الرصيف تلك الليلة ؟
    oğlunuzun , Isabel'in aradığı intihar hattıyla aynı olan bir intihar hattında gönüllü olarak çalıştığını biliyor muydunuz? Open Subtitles هل تعلم أن ابنك تطوع في الخط الساخن للإنتحار؟ نفس الشخص الذي إعتادت إيزابيل الإتصال به؟
    Bayan Martin, kayıtlara göre Oğlunuz Martin 3 aydır her gün ziyarete geliyor. Open Subtitles سيدة مارتن، تظهر السجلات أن ابنك يزورك كل يوم طوال الثلاثة أشهر الماضية
    - Bence Oğlunuz inanılmaz işler başaracak. Open Subtitles أعتقد أن ابنك سوف يقوم بأموراً استثنائية
    Sanırım Oğlunuz bir ipucu vermeye çalışıyordu. Open Subtitles أعتقد أن ابنك يحاول إرسال فكرة لي

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus