| Hayır, sana demedim. Vaftiz Oğlun ayak parmaklarımı eziyor. | Open Subtitles | كلا , ليس أنت أن ابنك الروحى يعبث بأصابع أقدامى |
| Oğlun o kalenin Büyük Efendisi olacak gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو أن ابنك سيصبح السيد العظيم على تلك القلعة |
| Merak etme artık Oğlunun seninle bir alıp veremediği yok. | Open Subtitles | لا تستعجب أن ابنك لا يريد أى شىء يفعله معك |
| Oğlunun kendisini yakışlı bulmadığını biliyor muydun? | Open Subtitles | أتعلم أن ابنك هذا لا يظن نفسه حسن المظهر؟ |
| Ve oğlunuzun işlemediği bir suç nedeniyle hapse girdiğine inanıyoruz. | Open Subtitles | أن ابنك قضى وقتاً في السجن بسبب جريمة لم يرتكبها |
| Mesela, oğlunuzun, siz ve kocanızla... beraber Meksika'daki küçük bir kasabada büyüdüğü doğru mu? | Open Subtitles | علي سبيل المثال، هناك معلومة أن ابنك قد نشأ معكِ أنتِ وزوجك في مدينة صغيرة في المكسيك |
| Bilmenizi isterim ki, Oğlunuz Kevin çok yakında tomografiye girecek. | Open Subtitles | أردت أن أعلمك أن ابنك كيفن يخضع حاليا للتصوير المقطعي |
| Oğlun seni çok seviyor. Seni hep merak ediyor. Partiye gelmedin diye çok üzüldü. | Open Subtitles | تعلمين أيها الأم أن ابنك يحبك كثيرا و هو قلق عليك طوال الوقت |
| Oğlun bu botları da ister. | Open Subtitles | مهلاً, اعتقد أن ابنك قد يحب أيضاً هذا الحذاء |
| Oğlun hala ağlamadı, çünkü seni bekliyor. | Open Subtitles | أعتقد أن ابنك لم يبكي حتى الآن لأنه ينتظرك لأن تبكي أنتَ |
| Oğlun uzun süre önce öldüğü için üzgünüm ama benimkini kobay olarak kullanma. | Open Subtitles | آسفة أن ابنك قد مات ولكن لا تستغلّي ابني كحيوان أليف لأفكارك عن الأبوّة. |
| Deli olanın Oğlun olduğunu sanıyordum ama hepiniz delisiniz! | Open Subtitles | أنا لم أقدرك جيدا كنت أظن أن ابنك الغبي هو المجنون وحده ولكنني أرى الآن أنكم كلكم مجانين |
| Belki de en büyük derdinin, Oğlunun başını yalnızca bir kız için belaya sokmasından mutluluk duymalısın. | Open Subtitles | ربما يجب أن تكون شاكراً أن أسوأ ما عليك القلق بشأنه أن ابنك يفعل أي شيء بسبب فتاة |
| Sence Oğlunun onun çırağı olduğunu ve polisin anlaşma için ona baskı kurduğunu öğrendiklerinde nasıl tepki verecekler? | Open Subtitles | كيف تعتقد ستكون رده فعلهم ، عندما يعرفون أن ابنك كان المتدرب وأن الشرطة ضغطت عليه لعقد صفقة؟ |
| Seni korumaya çalıştım, bunu senden sakladım çünkü o Oğlunun şeytan olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | حاولت لحمايتك. وهذا هو السبب في أنني أبقى هذا منك. وهو يعتقد أن ابنك هو الشر. |
| Bayan Tanner, oğlunuzun yaşadığını ve onunla görüştüğünüzü biliyoruz. | Open Subtitles | سيدة تانر, نعرف أن ابنك حياً وأنك باتصال معه. |
| oğlunuzun o gece rıhtıma gittiğini mi söylemiştiniz? | Open Subtitles | أتقولين أن ابنك ذهب إلي الرصيف تلك الليلة ؟ |
| oğlunuzun , Isabel'in aradığı intihar hattıyla aynı olan bir intihar hattında gönüllü olarak çalıştığını biliyor muydunuz? | Open Subtitles | هل تعلم أن ابنك تطوع في الخط الساخن للإنتحار؟ نفس الشخص الذي إعتادت إيزابيل الإتصال به؟ |
| Bayan Martin, kayıtlara göre Oğlunuz Martin 3 aydır her gün ziyarete geliyor. | Open Subtitles | سيدة مارتن، تظهر السجلات أن ابنك يزورك كل يوم طوال الثلاثة أشهر الماضية |
| - Bence Oğlunuz inanılmaz işler başaracak. | Open Subtitles | أعتقد أن ابنك سوف يقوم بأموراً استثنائية |
| Sanırım Oğlunuz bir ipucu vermeye çalışıyordu. | Open Subtitles | أعتقد أن ابنك يحاول إرسال فكرة لي |