| Antitank engelleri Almanların süratli bir şekilde ilerlemesini engelleme amacındaydı. | Open Subtitles | حواجز مضاده للدبابات للتأكد أن الألمان لن يحظو بمرور سهل |
| Rahatlatıcı kısım ise, Almanların senin hislerinle ilgili bir terimi var. | Open Subtitles | الجزء المطمئن هو أن الألمان لديهم مصطلح لما تشعر به الآن |
| Ve onların içinde Almanların gaz kullanmayacakları konusunda emin olmak için tankların içine kanarya asarlardı. | TED | وكان لديهم كناري معلق داخل الشيء للتأكد من أن الألمان لم يكونوا ينوون استخدام الغاز. |
| Almanlar'ın Almanya'ya dönmesine ve kimsenin bize sinirli olmamasına sevindim. | Open Subtitles | يسرني أن الألمان عادوا لديارهم، ولم يعد مخلوق غاضب منا |
| 1944 yılıyla birlikte, Almanlar savaşı kaybetmeye başladı. | Open Subtitles | بحلول العام 1944 كان قد تأكد للجميع أن الألمان سيخسرون الحرب |
| Almanlar'ın büyük bir saldırı başlatmasını beklemek için hiç bir mantıklı gerekçe yok. | Open Subtitles | لا يوجد سبب على الإطلاق ... يجعلنا نفترض أن الألمان يعدون ... . |
| Almanların büyük bir saldırı planladığını hala düşünüyor musun? | Open Subtitles | هل لا زلت تعتقد أن الألمان يحضرون لعملية كُبرى؟ |
| İnsanlar kaçmaya çalışıyordu. Almanların oluk oluk şehre akacağını düşünüyorlardı. | Open Subtitles | الناس فى كل مكان كات تحاول الفرار معتقدين أن الألمان قد دخلوا المدينه |
| Almanların önümüzdeki sınıra daha çok bölük koydukları doğru mu? | Open Subtitles | هل صحيح أن الألمان وضعوا المزيد من القوات أمامنا؟ |
| Elbette, Weaver da onaylarsa., Ama Almanların kabul edeceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | بالتأكيد إذا وافق ويفر، ولكن أنا لا أعتقد أن الألمان سيوافقوا |
| Çavuş Almanların depolarında gerekli malzemenin olduğunu ve yarbayın da onlarla barajı havaya uçurabileceğini düşünüyor. | Open Subtitles | الرقيب ميللر يعتقد أن الألمان لديهم المعدات اللازمة في مخازن الامدادات بحيث يمكن ان يفجر السد |
| Efendim, Almanların bizimkilere benzer deneyler gerçekleştirmek için, Yahudileri kullandığını duydum. | Open Subtitles | سيدي، لقد سمعت أن الألمان يستعملون اليهود للقيام بتجارب مماثلة وقاموا بالحصول عاى تجارب مماثلة |
| Almanların Macaristan'daki tüm Yahudileri öldürmek istediğini duydum! | Open Subtitles | سمعتُ أن الألمان يريدون قتل جميع اليهود في المجر |
| Binbaşı öyle dedi diye ama. Almanların yalan söylediğini söyledi. | Open Subtitles | الرائد قال نفس الكلام قال أن الألمان يكذبون |
| Müttefikler Almanların saldıracağını biliyordu. Bilmedikleri nereden saldıracaklarıydı. | Open Subtitles | عرف الحلفاء أن الألمان كانوا على وشك ضربهم هم فقط لم يعرفوا أين ؟ |
| Almanlar tarafından işgâl edileceklerini biliyorlardı. | Open Subtitles | لقد كانوا يعلمون أن الألمان على وشك احتلال بلادهم مجدداً |
| Ancak o sıralarda Almanlar, İngiliz bombardıman uçaklarına haddini bildiriyordu. | Open Subtitles | لكن الواقع أن الألمان فى ذلك الوقت كانوا يردون الصاع صاعين للقاذفات البريطانيه |
| Tüm yıkıntılara karşın, Almanlar ayakta kaldı. | Open Subtitles | رغم كل الخراب الذى حل بهم إلا أن الألمان مازالوا صامدين |
| Yalnızca Almanlar Nijmegen Köprüsü'nü kendileri almayı denediler 1940'ta, ve katledildiler. | Open Subtitles | فقط أن الألمان حاولوا الإستيلاء على جسر نيجمين لانفسهم مرة أخرى في 1940 و تم ذبحهم ارجع |
| Sorun şu ki, Almanlar iniş noktalarını tutuyorlar. | Open Subtitles | المشكلة أن الألمان يتحكمون في مناطق الإنزال |
| Sence Almanlar bizden sınır taşlarının yerlerini değiştirecek kadar nefret ediyorlar mıdır? | Open Subtitles | هل تعتقد أن الألمان يكرهوننا كثيرا لدرجة أنهم أخفو خط الجبهه |
| Almanlar'ın büyük bir saldırı başlatmasını beklemek için hiçbir mantıklı gerekçe yok. | Open Subtitles | لا يوجد سبب على الإطلاق ... يجعلنا نفترض أن الألمان يعدون ... . |