| Hatta Bazılarının güverteye ve gemi duvarlarına eriyip yapıştıkları rapor edildi. | Open Subtitles | كان هناك بعض التقارير تقول أن بعضهم ذابوا من خلال الحائط والأرضية |
| Basit bir istatistik. Bazılarının da ödlek olması gerekir. | Open Subtitles | إنها إحصائيات أساسية لا بد أن بعضهم جبان و منتحب |
| Bazılarının başka hastalıkları olduğunu söylemeliyim. | Open Subtitles | عليّ أن أقرّ أن بعضهم يعاني من أمراض أخرى. |
| Bazılarının bir yıl boyunca yemeksiz dayananileceğini biliyor muydun? | Open Subtitles | أتعلمين أن بعضهم يمكن أن يصمد لسنة بدون طعام؟ |
| Bazılarının diğerlerinden daha sert olduğunu demezsem yalan söylemiş olurum. | Open Subtitles | سأكون كاذبًا لو لم أقل أن بعضهم كانوا في حالة أصعب من الآخرين |
| Hatta Bazılarının cinsiyeti ya da kişiliği vardır. | TED | حتى أن بعضهم يمتلك جنساً أو شخصية. |
| Hiç tanımadığınız 250 öksüren, hapşıran kişinin bulduğu bir uçağa Bazılarının bu hastalığı taşıdığını, bu hastalığın sizi öldürebileceğini ve aşısının olmadığını bilerek biner misiniz? | TED | هل ستصعد على الطائرة مع 250 شخص لا تعرفهم، يسعلون ويعطسون، عندما تعرف أن بعضهم ربما يحمل مرضا يمكن أن يقتلك، والذي ليس لديك له أي مضاد أو دواء؟ |
| Bazılarının kibar olduğuna eminim. | Open Subtitles | لا , انا متأكد . أن بعضهم هكذا |
| İnsanları birbirinden ayıran tek şey Bazılarının buna kızması ve Bazılarının başlarına geleni kabullenmesidir. | Open Subtitles | الشئ الوحيد الذي يفرق الشخص عن الأخر أن بعضهم يغضبون بشأنه. وبعضهم من... |
| Bazılarının kıçına tekmeyi yediğini söylüyorsun. | Open Subtitles | -أنت تقولين أن بعضهم كان يحتاج إلى حافز يشجعهم |
| Bazılarının geri dönebileceğini umut ediyordum. | Open Subtitles | كان عندي أمل أن بعضهم قد رجع |
| Sorun Bazılarının öyle istemesi. | Open Subtitles | ,المشكلة أن بعضهم يقوم بذلك |
| Bazılarının bununla mücadele ettiğini göreceksin. | Open Subtitles | سترى أن بعضهم سوف يقاوم |
| Bazılarının geri gelmediği, | Open Subtitles | أن بعضهم لا يعود أبداً |
| Bazılarının gözü yaşlı. | Open Subtitles | -حتى أن بعضهم يبكى |