| Kesinlikle Şerif'le konuşmalısın. | Open Subtitles | بالتأكيد تحتاج أن تتحدث مع عمدة البلدة. |
| - Albay Glen'le konuşmalısın. | Open Subtitles | يجب أن تتحدث مع الكولونيل جلين |
| Dostum, cidden, Rachel ile bir şeyler yaşamak istiyorsan, Ben'le konuşmalısın. | Open Subtitles | ياصديقي، جديّاً إذا ماأردت علاقة مع (ريتشل)، يجب عليك أن تتحدث مع (بين) |
| Bu durumda, Binbaşıyla bu konuyu konuşsan daha iyi olacak. | Open Subtitles | اذن سيكون من الأفضل أن تتحدث مع الرائد عن هذا |
| Belki de annenle konuşsan daha iyi olur. Tütsülenmişlerden bir tane daha dene. | Open Subtitles | ربما يفضل أن تتحدث مع أمك جرب لحم مدخن أخر |
| Chris Garper'la konuşmaya gitmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تتحدث مع (كريس غاربر) |
| Chris Garper'la konuşmaya gitmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تتحدث مع (كريس غاربر) |
| Buralarda, seçim yarışına gireceksen Burt'le konuşmalısın. | Open Subtitles | هنا، إذا كنت تريد الترشح لمنصب يجب أن تتحدث مع (بيرت) |
| Abu Nazir'le konuşmalısın! | Open Subtitles | يجب أن تتحدث مع "أبو نزير". |
| Bunu bir papazla konuşsan daha iyi olur. | Open Subtitles | يمكنك أن تتحدث مع رجل الدين بهذا الشأن. |
| Yani, belki de Kim'i birazcık daha iyi tanıyan biriyle konuşsan daha iyi olur. | Open Subtitles | أتدري؟ ربما يجدر بك أن تتحدث مع شخص يعرف (كيم) بشكل أفضل |