| Sonrada bu şeyi inşa eden adamlarla konuşun. | Open Subtitles | أو حتى مصباح في تلك المركبة و أريدكم أن تتكلموا مع العاملين في خط التجميع الذين قاموا بصناعة هذا الشيء |
| Siz beyler konuşun. | Open Subtitles | . أعرف ذلك ؟ أنتم تحتاجوا الى أن تتكلموا |
| Ya yüksek sesle konuşun, ki sizi duyabileyim. | Open Subtitles | إما أن تتكلموا بصوت مرتفع كافٍ |
| Buna itirazınız varsa, patronumla konuşabilirsiniz. | Open Subtitles | ، إذا كان لديكم مشكله في هذا بإمكانكم أن تتكلموا مع رئيسي |
| Gidiyorum, artık konuşabilirsiniz. | Open Subtitles | أنا ذاهبة، يمكنكم أن تتكلموا الآن |
| ...böylece hepiniz konuşabilirsiniz. | Open Subtitles | لكي يمكنكم أن تتكلموا |
| İsterseniz konuşabilirsiniz. | Open Subtitles | يمكنكم أن تتكلموا |
| Siz çocukların bir şeye ihtiyacı olur veya, çok gürültü olursa benimle yada Pete ile konuşabilirsiniz. | Open Subtitles | حسناً، أعني، إن كنتم بحاجة إلى أي شيء، أو إننا نحدث ضوضاء، كُل ما عليكم أن تتكلموا معي أو مع (بيت). |
| konuşabilirsiniz. | Open Subtitles | حسنًا... يمكن أن تتكلموا |