"أن تثقي" - Traduction Arabe en Turc

• güvenmelisin
• güven
• güvenemezsin
• güvenmek için
• güvenmen gerek
• güvenmeni istiyorum
• güvenip
• güvenebilir
• Senin güvenine
• güvenebilirsin
• biraz güvenemez
• güvenmeniz
• güvenmelisiniz
• güvenmen gerekiyor
• güvenmek zorundasın

Bir noktada, artık senin... ve benim... onu iyi hazırladığımıza güvenmelisin.
في مرحلة ما، عليك أن تثقي بأنك وأنني، حضرناها بشكل جيد

Doktorun güveni kutsaldır. Bana tamamıyla güvenmelisin.
أؤكد لكِ، ما ستقوليه لن يعرفه أحد يجب أن تثقي بيّ ثقة كاملة

Bana güven, bunu başarabiliriz. Gel buraya. Gel buraya.
يجب أن تثقي سنحاول الإستفادة منهما تعالي , تعالي

Miles söyledi! Walter Miles bir CIA ajanı, ona güvenemezsin.
والتر مايلز من المخابرات المركزيه لا يمكنك أن تثقي به

Bana güvenmek için sebebin yok ama ona, hareketlerine bir bak.
‫أعلم أن ليس لديكِ أيّ سبب أن تثقي ‫بيّ، لكن أنظري إليه وكيف يتحرك.

Chloe, ona her konuda güvendiğini biliyorum, ama bana güvenmen gerek.
كلوي، أعلم أنك تأتمنينه على كل شيء لكني أحتاج أن تثقي بي

Senden, ona güvenmeni değil bana güvenmeni istiyorum.
انا لا اقول لكِ، أن تثقي بها أنا أقول لكِ، أن تثقي بي

Eğer bu adamı gerçekten seviyorsan, ona güvenmelisin.
إذا كنتِ معجبة بهذا الرجل، يجب أن تثقي به

Bana güvenmelisin. Belki durdurabiliriz. 9 saatimiz var.
عليكِ أن تثقي بي ، رُبّما نستطيع إيقاف هذا , أمامنا تسع ساعات

Şimdi sıra bizde. Onları dünyaya getireceğimizi güvenmelisin.
و الآن حان دورنا ، عليكِ أن تثقي بنا لنجلبهم إلى العالم

Hey, bunun yürümesini istiyorsan, bana güvenmelisin.
اسمعي، إن أردتِ أن ينجح هذا، عليك أن تثقي بي.

Anna, bana güvenmelisin. İçimizden birinin ölmesine izin vermeyeceğim.
آنا، يجب أن تثقي بي مستحيل أن أسمح لأحدنا أن يموت

Katie, bana bak! Bana bak! Ne olursa olsun, bana güven!
-كاتي" , انظري لي" مهما حدث , عليكي أن تثقي بي

Gözlerin dünyayı algılayış şeklini kontrol altına almak isteyecek. Ama henüz onlara güvenemezsin, daha değil.
كيفية إدراكك للعالم لكنك لا يمكنك أن تثقي بهم كلياً، ليس بعد

Yani bana güvenmek için artık eldivenlerini çıkartsan iyi edersin.
لذلك، مناللطافه... أن تنزعي تلك القفازات ، و أن تثقي بي

Açıklamaya vaktim yok, bu nedenle bana güvenmen gerek.
إسمعي، ليس لديّ المزيد من الوقت للشرح لذا يجب أن تثقي بي

Bir karar vermelisin. Bana güvenmeni istiyorum.
لديكِ حرية الخيار هنا، لكن عليك أن تثقي بي.

Şimdi bana güvenip arabaya binmek zorundasın.
و الآن يجب أن تثقي بي و أدخلي السيارة لأني أعرف مكان ألفي و كيف أعيده

Şimdi, bu işi hallediyorum dediğimde bana güvenebilir misin?
الان هل يمكنك فقط أن تثقي بي عندما أقول أني أتعامل مع الأمر؟

Bana güvenmek zorundasın. Senin güvenine ihtiyacım var.
عليكِ الوثوق بي، أريدك أن تثقي بي

Bana güvenebilirsin. Bu şeyleri biliyorum. Bunlar bıldırcın yumurtası.
يمكنك أن تثقي بي , أنا أعرف هذه الأشياء هذه بيض السمان

Bana biraz güvenemez misin?
أيُمكنك أن تثقي بي ؟

Şu anda, onun güvenliğini sağlamaya çalışan bir ortağım var. Bize güvenmeniz gerekiyor.
لديّ شريك يعمل على التّأكّد من سلامتها، لكن عليكِ أن تثقي بنا.

Belki de onun kararlarına güvenmelisiniz.
لَعلّ يجب عليكِ أن تثقي في حكمهِ.

Eğer zihnini serbest bırakırsan herşeyi yapabilirsin genç bayan. Sadece kendine güvenmen gerekiyor.
يمكنكِ فعل أي شيء تضعيه في ذهنكِ أيتها الشابة فقط يجب أن تثقي بنفسكِ

Bana güvenmek zorundasın Clara, ben gerçeğim. Bir adım daha.
يجب أن تثقي بي، كلارا أنا حقيقيّ، خطوة أخرى فقط