| Sana baskı yapmak istemiyorum ama hamilesin. Düğünden önce bunu Ona söylemen gerek. | Open Subtitles | لا أريد أن أضغط عليكِ و لكنكِ حامل يجب أن تخبريه قبل حفل الزفاف |
| Ona söylemen gerekirdi. Böyle öğrenmek senin için tuhaf bir yol oldu. | Open Subtitles | تعيّن أن تخبريه بشيء هذه طريقة مريبة لتعلم بها |
| Daha iyisini hak ettiğini Ona söylemek zorundasın Lux. | Open Subtitles | يجب عليك أن تخبريه أنك تستحقين الأفضل ، لاكس |
| Hiçbir yalan bu durumu tersine çeviremez, ama Ona söylemek zorundasın. | Open Subtitles | ولا يمكن لكذبة واحدة أن تنسف كل هذا ولكن يجب أن تخبريه |
| - Hayır, kendisi dışarıda. ona bir haber vermek isteyebilirsiniz Tamam. | Open Subtitles | كلا، إنه ليس هنا ـ أجل، ربما عليكِ أن تخبريه بالفور |
| Dinle, ona söyler misin mıknatısların belli yerlere uygulanması insan vücudunun elektro kimyasal sürecini etkileyebilir. | Open Subtitles | كنت أتمنى أن تخبريه أن التطبيقات المغناطيسية لها تأثير على العمليات الكهروكيميائية |
| Ya da alternatif olarak, onun en sonunda cehennemde gördüğünde, ona kendin söyleyebilirsin. | Open Subtitles | أو بدلاً من ذلك عندما ترينه في الجحيم ربما يمكنكِ أن تخبريه بنفسكِ |
| Neye karar verirsen ver, bence ona söylemelisin. | Open Subtitles | أتعرفين,مهما كان قرارك أعتقد أنه عليك أن تخبريه |
| Ona söylemen gerekirdi. Böyle öğrenmek senin için tuhaf bir yol oldu. | Open Subtitles | تعيّن أن تخبريه بشيء هذه طريقة مريبة لتعلم بها |
| Ona söylemen bu kadar önemli mi? | Open Subtitles | أتظنين أنه يجب أن تخبريه حقاً؟ |
| Evet, Ona söylemen gerek. | Open Subtitles | أجل , يجب أن تخبريه فقط |
| Ona söylemek zorundasın Ben bebeği teslim ediyorum. | Open Subtitles | يجب أن تخبريه أنني من سأقوم بعملية الولادة |
| Eğer onu seviyorsan, bunu Ona söylemek zorundasın. | Open Subtitles | إذا كنت تحبينه، فعليك أن تخبريه |
| Söyle ona. Ona söylemek zorundasın. | Open Subtitles | أخبريه ، يجدر بكِ أن تخبريه |
| Ama yapman gereken şey ona bir dur demek. | Open Subtitles | لكن ما عليك فعله هو أن تخبريه بأنك لم تعودي قادرةً على الاحتمال أنا لا أجيد ذلك |
| - ona bir şey daha söylemeni istiyorum. | Open Subtitles | إذن أحتاج أيضا أن تخبريه شيئاً آخر لأجلي |
| Lütfen, ona söyler misiniz... | Open Subtitles | ... أيمكنك أن تخبريه |
| Sarah, ona söyler misin lütfen? | Open Subtitles | سارة)، أيمكنك رجاءاً أن تخبريه ! |
| Kocaları görevdeyken, internette bir seks sitesinde çalıştıklarını ve bunun sonucu olarak öldürüldüklerini söyleyebilirsin. | Open Subtitles | يمكنك أن تخبريه إنهما كانا يديراه موقع إباحي على الشبكة بينما أزواجهن في الجيش و نتيجة لهذا ربما قد قتلا |
| Eminim sen de, erkeklerle ne kadar tuhaf ilişkim olduğunu söyleyebilirsin. | Open Subtitles | أنا متأكدة أن بإستطاعتك أن تخبريه, فأنا قليلا ... ... ـ |
| ona söylemelisin. Hangi şartlarda olursa olsun, mutlu olacaktır. | Open Subtitles | يجب أن تخبريه ، فسوف يكون فرحاً حتي بمثل هذه الظروف |
| Ama ne olursa olsun, bence ona söylemelisin. | Open Subtitles | ولكن,لأهمية الأمر أظن أنكي يجب أن تخبريه |