| Hangi kutuların az ya da çok yakut içerdiğini bilme şansın olmadığından her biri için aynı sayıyı seçmelisin. | TED | لأنّه لا توجد أي طريقة لمعرفة أي الصناديق يحوي عدداً أكثر أو أقل من الياقوت فيجب أن تختار الرقم ذاته لكل الصناديق. |
| - Ben Ufaklığı seviyorum. Eğer o detektif sertifikasının kalıcı olmasını istiyorsan, mutlaka bir isim seçmelisin. | Open Subtitles | حسنا، إن كنت تريد لتلك الشهادة أن تكون دائمة، فعليك أن تختار إسم |
| İkimizden birini seç demiyorum ama bir noktada aramızda Seçim yapmak zorunda kalacaksın. | Open Subtitles | وانا لا أقول أنه يجب أن تختار أحدنا ولكن أحياناً ستضطر لاختيار أحدنا |
| Bir yarışma programında olduğunu düşün ve şu iki ödülden birini seçebilirsin: Bir elmas ya da bir şişe su. | TED | تخيل نفسك في برنامج مسابقات ويمكنك أن تختار بين جائزتين: ماسة أو عبوة مياه. |
| Yani ya oynamayı bırakmayı seçersin ya da seni güvende tutmak için tutuklarım. | Open Subtitles | لذا إما أن تختار أن تتوقف عن اللعب أو أقبض عليك لأجل حمايتك |
| İstediğin herkesi, bir başkasını seçebilirdin. | Open Subtitles | كان بإمكانك أن تختار غيرها أي واحدة أخرى |
| Bazen aşk ile yetenek arasında seçim yapman gerekir. | Open Subtitles | أحياناً عليك أن تختار بين الحب و الموهبة |
| Eğer vatandaşlık seçme şansınız yoksa, o zaman erkek bir Hintli olmak istersiniz. | TED | فاذا كان ليس بوسعك أن تختار قوميتك, ستختار في حينها أن تكون رجلاً هندياً. |
| Onun ölümüyle bir taraf seçmek zorunda kalacaksın ve düzen eski haline dönecek. | Open Subtitles | بموتها هي سيكون لزامًا عليك أن تختار جانبًا وسيتم إستعادة النظام من جديد. |
| Hayır, hayır,hayır,hayır.Sadece birini seçmen gerekiyor-aşık olmak için,yatmak için değil. | Open Subtitles | لا, لا, لا, لا, أنت من المفترض أن تختار واحدة.. كي تحبها, وليس لكي تضاجعها |
| Aslında rastgele seçmeli. | TED | ويجدر بها في الواقع أن تختار بشكل أعمى. |
| Oğlum, bir kadın ile halkın arasında seçim yapmalısın. | Open Subtitles | إبني، يجب أن تختار بين إمرأة واحدة أو شعبك |
| Howard'dan sonra doktor olmayı seçmelisin. | Open Subtitles | و بعد هوارد هل تنوى أن تختار لتكون طبيبا |
| Ama ellerini her an görebildiğin pozisyonlar seçmelisin. | Open Subtitles | فقط احرص على أن تختار بقعة حيث يمكنك أن ترى ما تفعله بيدها |
| seçmelisin, seçmezsen eğlenceli olmayacak. | Open Subtitles | إختر يجب أن تختار لن يكون الامر ممتعاً إن لم تختار |
| - Sadece bir Seçim yapmak zorunda. - Bana seçim bu tür veremez. | Open Subtitles | يجب فقط أن تختار إحدانا لا يمكنك أن تخيّريني هذا |
| Ama eğer bir Seçim yapmak zorunda kalırsan yaptığın seçimle yaşayabileceğinden emin ol. | Open Subtitles | لكن إذا كان عليك أن تختار تأكد أنه خيار تستطيع الحياة به |
| Artık şampiyon olduğuna göre istediğin kısrağı seçebilirsin. | Open Subtitles | الآن بعد أن أصبحت بطلاً، يمكنك أن تختار من تشاء |
| Umarım işler ters gittiğinde ve başka bir seçenek olmadığında doğru olanı seçersin. | Open Subtitles | كنت فقط آمل في حالة عدم وجود خيار آخر، أن تختار القيام بالعمل الصائب. |
| Ancak tanrım, Marshy gitmek için daha saygın bir yol seçebilirdin. | Open Subtitles | لكن رباهُ يا (مارشي) كان بإمكانُكَ أن تختار طريقةً أخري للموت. |
| Dünyanın en büyük sahnesinde çalıştığında seçim yapman gerekir. | Open Subtitles | عند العمل على المسرح الكبير يجب عليك أن تختار. |