| Belki bir süreliğine, birisinin seni yönlendirmesine izin vermelisin. | Open Subtitles | ربما بإمكانك أن تدعي شخصا آخر يساعدكِ لفترة |
| Bunun peşini bırakıp polisin işini yapmasına izin vermelisin. | Open Subtitles | عليّكِ أن تدعي هذا وشأنه وتدعي الشرطة تقم بعملها |
| Bazen genç aslanı serbest bırakmalısın Olivia. | Open Subtitles | في بعض الأحيان عليكٍ أن تدعي الأسد الشاب يتجول بحريه, اوليفيا |
| Belki biraz daha doğal akışına bırakmalısın. | Open Subtitles | ربّما عليكِ أن تدعي ذلك يحصل بعفوية أكبر. |
| Diğerlerinin bir süre seninle ilgilenmesine izin verebilirsin. | Open Subtitles | أنتِ تعرفين , لابأس في أن تدعي الأخرون يهتمون بكِ بين الحين والأخر |
| Dergi okuyabilirsin, annenin seninle ingilenmesine izin verebilirsin. | Open Subtitles | بإمكانك قراءة المجلات, وبإمكانك... بإمكانك أن تدعي أمك تعتني بك فحسب. |
| Böyle şeyleri söylediğinizi başkalarının duymasına izin vermemelisiniz, yoksa hepimiz birden kibar sosyeteden kovuluruz. | Open Subtitles | لا يجب أن تدعي أحداً يسمعكِ تقولين هذا وإلا سنطرد جميعاً من المجتمع الراقي |
| Bir çocuğun tehlikeli şeylerle oynamasına izin vermemelisiniz! | Open Subtitles | لا يجب أن تدعي طفلًا يلعب مع أشياء خطِرة. |
| Şef, bunun olmasına izin veremezsin. | Open Subtitles | حضرة القائدة، لايُمكنك أن تدعي هذا يحدث. |
| Bu yüzden hemen buradan çıkmak istersen, Bobby'nin doktorun olmasına izin vermelisin. | Open Subtitles | لذا لو تريدين الخروج من هنا على الفور، فعليك أن تدعي "بوبي" يصبح طبيبك. |
| Bence çocuğun ikizleri görmesine izin vermelisin. | Open Subtitles | أطن أنه يجب أن تدعي الطفل يراه |
| Ama ölünün, ölülerle birlikte olmasına izin vermelisin. | Open Subtitles | لكن عليكِ أن تدعي الموتى مع الموتى |
| Alison, bebeğin gelmesine izin vermelisin. | Open Subtitles | أليسون عليك أن تدعي الطفل يخرج |
| Belki de bunu bana bırakmalısın. | Open Subtitles | لعل بوسعك أن تدعي هذا الأمر لي |
| Bence bu işi Melissa'ya bırakmalısın. | Open Subtitles | أعتقد أنه عليك أن تدعي (ميليسا) تتعامل مع الأمر |
| D.L'in oğlumuzu bizden ebediyen uzaklaştırmasına izin verebilirsin ve yahut dediğimi harfi harfine yaparsın. | Open Subtitles | لذا لديك خيار يمكنكِ أن تدعي (دي . إل) يأخذ . . |
| olmasına izin vereceksin, olmaya zorlayamazsın. | Open Subtitles | عليك أن تدعي هذا يحدث. لا يمكنك تحقيق ذلك. |