Gitmeden önce konuşmak istediğim başka bir şey daha var. | Open Subtitles | ثمة شيء آخر أردت التحدث معك بشأنه قبل أن ترحل. |
" İkimizi de ilgilendiren bir şey oldu sen Gitmeden, konuşmalıyız" | Open Subtitles | شيئا طرأ يخصنا نحن الاثنين يجب أن أتكلم معك قبل أن ترحل |
Gitmeden önce Diane'le mümkün olduğu kadar çok vakit geçirmek. | Open Subtitles | تقضية مزيد من الوقت مع دايان قبل أن ترحل,. |
Hemen gitmelisin! Seninle görüşüp konuşamam. | Open Subtitles | يجب أن ترحل الآن لا أريد أن اراك او اتكلم معك |
Bazen ecdat evini terk etmek iyidir. | Open Subtitles | ترقد بسلام أحياناً من الضروري أن ترحل عن موطن أجدادك |
Özür dilerim,gitmeni rica etmek zorundayım.Şimdi. | Open Subtitles | أرجوكِ استديري و ضعي يديكِ على الفراش آسفة، سأضطر أن أطلب منك أن ترحل الآن |
Gitmeden önce Acil Servis'te kontrolünüzü yaptırın. | Open Subtitles | إكشف على نفسك مع دائرة الهجرة والتجنيس قبل أن ترحل. |
Ama annen sen Gitmeden çok önce tekerlekli sandalyedeydi. | Open Subtitles | لكن أمك كانت تجلس على كرسي المعاقين منذ زمن قبل أن ترحل |
Gitmeden önce seni görmek istedim. Bilgi geldi | Open Subtitles | أردت رؤيتك قبل أن ترحل لقد وصلتنا المعلومات. |
Bu fırın eldivenleri hayatımdan çıkıp Gitmeden önce ...onun dokunduğu son şeylerdi kırılgan kalbim dışında. | Open Subtitles | قفازات الفرن هذه كانت آخر شيئ لمسته بخلاف قلبى الرقيق قبل أن ترحل من حياتى |
Çıkıp Gitmeden önce birkaç kâğıt parçası bırakmış olabilir. | Open Subtitles | أعتقد أنها أخرجت قطعة من الورق منهُ قبل أن ترحل |
Çocuğun babası Gitmeden önce temizlemeli. | Open Subtitles | كونك والد الطفل عليك أن تنظفه قبل أن ترحل |
Gitmeden evvel sorunun ne olduğunu anlatsaydı bari. | Open Subtitles | .إن حدث شيء فعليها أن تخبريني قبل أن ترحل |
- Hemen buradan gitmelisin. - Hadi, kalbinden geçenleri dinle. | Open Subtitles | ـ يجب أن ترحل الآن ـ تعرف ما فى قرارة نفسك |
Artık burada yaşıyorum. Burası benim evim. gitmelisin. | Open Subtitles | أنا أعيش هنا الآن , وهذا منزلي يجب أن ترحل |
Baban geri gelmeden gitmelisin. | Open Subtitles | يجب أن ترحل بينما تستطيع قبل أن يعود أباك |
Biliyor musun, yuva aramak için... yuvanı terk etmenin anlamı yok. | Open Subtitles | هل تعلم، هذا غير منطقي أن ترحل عن البيت لإيجاد بيت جديد. |
Film çekmeni istemiyorum. Buradan gitmeni istiyorum. | Open Subtitles | أنا لاأريدكأن تجلس هنا وتصور أنا اريدك أن ترحل |
Ve şimdi sana söylüyorum, çok geç olmadan git. | Open Subtitles | والآن أنا أخبرك أن ترحل قبل أن يفوت الأوان |
Sürü gitmeli. | Open Subtitles | المجموعة عليها أن ترحل. |
"Bir hayaletten kurtulmanın en basit yolu, ondan gitmesini açıkça talep etmektir." | Open Subtitles | أسهل طريقة للتخلص من الروح هو أن تطلب منها ببساطة أن ترحل |
Oraya park edeceksen, bari Çıkmadan benim arabayı yıka. | Open Subtitles | إن كنت تريد إيقافها هناك فإغسل سيارتي قبل أن ترحل |
Hepiniz ayrılmadan önce ateşin söndüğünden emin olun ve kapıları iyi kilitleyin. | Open Subtitles | تأكد من أن موجة الغضب هذه قد هدأت قبل أن ترحل . و إغلق المكان جيداً |
Lordum, vakit tamam, gitmelisiniz. Sizi tutuklayacaklar! | Open Subtitles | سيدي ، الوقت ينفذ ، يجب أن ترحل حالا ، أتوسل أليك ، سيعتقلونك |
Bu kadar yeter, Buck Hannassey. Artık Gitsen iyi olur. | Open Subtitles | ذلك كافى، بوك هاناسى أعتقد أنك من الأفضل أن ترحل |