"أن ترفض" - Traduction Arabe en Turc

    • reddedip
        
    • geri çevirmek
        
    • reddedemezdin
        
    • hayır diyeceksin
        
    • reddedebilirsiniz
        
    • isterse reddedemezsin
        
    Fransa'nın, bir muhalifin ilticasını reddedip onun, buraya geri gönderilmesini isteyebilirler. Open Subtitles "يريدون أن ترفض "فرنسا طلـب منشق للجــوء إليهـا وإعــادته إلى هنا
    Yardımımızı reddedip bize bilgi vermemen ve oğlunun onu kaçıran kişi tarafından öldürülmesi daha iyi. Open Subtitles من الأفضل أن ترفض مساعدتنا، وتبقينا في المجهول وتدع ابنك يقتل من قبل مختطفيه أنا متأكد من أن أصدقائك في العصابة سيذهلون
    Böyle bir daveti geri çevirmek zor, değil mi? Open Subtitles من الصعب أن ترفض دعوة كهذه, صحيح؟
    Dansı geri çevirmek Küba'da kötü şans olarak görülür. Open Subtitles من الحظ السيء في كوبا أن ترفض الرقص
    Vali seni özel konuk olarak çağırınca reddedemezdin. Open Subtitles إستمع ، لايمكنكَ أن ترفض طلبَ المحافظ عندما يدعوكَ كضيفهِ الخاص
    hayır diyeceksin. Nazik davranacaksın ama hayır diyeceksin. Open Subtitles عليك أن ترفض طلبها و ستكون لطيفاً جدّاً لكنّك سترفض طلبها
    Anayasaya göre, yalan makinesine girmeyi reddedebilirsiniz. Open Subtitles أتعلم، حسب الدستور يمكنك أن ترفض الخصوع لإختبار كشف الكذب.
    Ailen yardım isterse reddedemezsin. Open Subtitles عندما تطلب العائلة عونك، فلا يجب أن ترفض.
    Kibarca reddedip zayıf bir şekilde buna layık olmadığını söylemen geleneğe dahil. Open Subtitles و من المعتاد أن ترفض في أدب و تقول بضعف انك لا تستحق ذلك
    Bu evliligi geri çevirmek istiyor musun? Open Subtitles هل تريد أن ترفض هذا الزواج؟
    Gelinin tarafından öylesine büyülenmiştin ki onu reddedemezdin. Open Subtitles وأنت مسرور جداً بعروستك ولا يمكنك أن ترفض لها طلباً
    Ama eğer sana arkadaşın Tanner bu vadiye dikkatleri yöneltecek çözülmemiş problem bıraktı mı diye sorarsam "hayır" diyeceksin, beni anlıyor musun? Open Subtitles لكن أسألك لو أن صديقك " تانر " ترك أي ثغرات سوف يعود وشاح الإصبع على هذه التلة .. عليك أن ترفض هل تفهم ؟
    Kitaba bakmak isterse hayır diyeceksin. Öyle yapacaksın. Open Subtitles إذا أراد رؤية الصور، فعليك أن ترفض
    İsterseniz güvenliği reddedebilirsiniz, ama işler bir süreliğine çirkinleşecek. Open Subtitles ، لذا بإمكانك أن ترفض الأمان إذا أردت . لكن الأمور ستصبح أسوأ قبل أن تتحسن
    Ailen yardım isterse reddedemezsin. Open Subtitles عندما تطلب العائلة المُساعدة ، فلا يجب أن ترفض.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus