"أن تضحك" - Traduction Arabe en Turc

    • Gülebilirsin
        
    • Gülmek
        
    • gülüp
        
    • Gülmeyi
        
    • gülersin
        
    • Gülmeniz
        
    Bana istediğin kadar Gülebilirsin ama ben ciddiyim. Open Subtitles . يمكنك أن تضحك علي كما شئت ، لكنني جادة
    Gülebilirsin ama kendini senin yüzünden küçük düşürdü. Open Subtitles يمكنك أن تضحك لكنها جعلت من نفسها أضحوكة لأجلك
    Gülebilirsin. Hayat zaten yeterince berbat. Open Subtitles لا بأس أن تضحك فالحياة بالفعل فظيعة بما يكفي
    Sıradan şeylere sinirlenmek ya da Gülmek huzurlu zamanların geri döndüğüne işarettir. Open Subtitles أن تضحك وتغضب على الأشياء العادية هذه علامة على عودة الخير للعالم
    Gülmek zorunda değilsin. Hiçbir şeye Gülmek zorunda değilsin, anladın mı? Open Subtitles ليس عليك أن تضحك ليس عليك أن تسخر من كل شيء ، صحيح؟
    Her şeye gülüp, her şeyi yapabilen bir erkek. Open Subtitles وقال الرجل الذي يمكن أن تضحك على أي شيء أو القيام بأي شيء.
    Gülmeyi seviyorum! Bu ne güzel bir tecrübe! Open Subtitles أنا أحب الضحك إنها لتجربة رائعة، أن تضحك
    Aşkın hikâyesi de Şanı da budur Biraz gülersin Biraz ağlarsın Open Subtitles هذه هي قصة هذا هو مجد الحب يجب أن تضحك قليلاً، تبكي قليلاً
    Gülmeniz lazım, Gülmeniz lazım! Open Subtitles عليك أن تضحك. عليك أن تضحك!
    Hapiste istediğin kadar Gülebilirsin. Open Subtitles بإمكانك أن تضحك كما تريد .. في السجن
    Piramitlerin sonu. Sen buna Gülebilirsin. Open Subtitles تستطيع أن تضحك علي هذا
    Gülebilirsin de. Open Subtitles بإمكانك أن تضحك أيضا.
    Onu rahatsız ettiğin için Gülebilirsin. Open Subtitles يمكنك أن تضحك لقد أزعجتَها
    Gülebilirsin. Open Subtitles فلا بأس أن تضحك.
    Hayatta Gülmek çok önemli bir şeydir, ama biraz cefa çekmen de gerekir, yoksa hayatın güzelliklerini hiçbir zaman göremezsin. Open Subtitles من الضروري أن تضحك بعض الوقت لكن لا بد لك من أن تعاني قليلاً أيضا لأن هذا هو المغزى من الحياة
    Gülmek ve mutlu olmakta ve birini kalbin sızlayana kadar sevmekte? Open Subtitles و أن تضحك لسماعها و تكون سعيداً و أن تكون بحب شديد مع شخص يضطرب له قلبك ؟
    Benimle gülüp, benimle ağlayamaz mısın? Open Subtitles لذا في الأخير تستطيع أن تضحك أو تبكي معي
    Polislere gülüp alay edilir mi? Open Subtitles لماذا يجب أن تضحك على pofice ؟
    Gülmeyi sever Şarkı söylemeyi sever Her şeyi yapar Open Subtitles *انها تُحب أن تضحك وتحب أن تُغني انها تفعل كل شيئ *
    Cesaret, Gülmeyi sever! Open Subtitles اللعنة تريد أن تضحك
    Bahse girerim kanguruya bakınca gülersin. Open Subtitles أتحداك أن تنظر إلى الكنغر دون أن تضحك
    Gülmeniz lazımdı. Open Subtitles عليك أن تضحك.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus