Sağlık sigortası şirketlerinin bize yardım etmek için var olduklarına inanıyordum. | Open Subtitles | أنا دائماً كنت أعتقد أن شركات التامين كانت دائماً هناك لمساعدتنا |
İnsanlar ilaç şirketlerinin çok kâr ettiğini söylüyor. | TED | يقول الناس أن شركات الأدوية تجني كثيرًا من الأرباح. |
Onları en çok üzen şey; teknoloji şirketlerinin ürünlerine koydukları şifreleme özelliklerinin cihazla birlikte varsayılan olarak gelmesi. | TED | ما يزعجهم حقاً هو أن شركات التكنولوجيا بنت ميزات التشفير في منجاتها وشغلتها بشكل تلقائي. |
Google ve Facebook gibi şirketlerin daha iyisini yapabileceğine inanıyorum. | TED | متأكد من أن شركات فيسبوك، وغوغل، ستكون أفضل في ذلك العالم. |
Ama Samsung, Kia ve Hyundai gibi şirketlerin çok daha fazla insan için nesneleri çok daha uygun fiyatlı hâle getiren yeniliklere yatırım yapmasıyla Güney Kore en sonunda zengin oldu. | TED | لكن بمجرد أن شركات مثل سامسونغ وكيا وهيونداي استثمرت في الابتكارات على نحوٍ جعل من الاحتياجات في متناول اليد للغالبية العظمى من السكان، صارت كوريا الجنوبية، في نهاية المطاف، دولةً مزدهرة. |
Bunun sebeplerinden biri de antivirüs şirketlerinin genellikle stalker programlarını kötü olarak görmemesinden kaynaklanıyor. | TED | وأحد الأسباب لذلك هو أن شركات برامج مكافحة الفيروسات لا تعترف بهذه البرامج كبرامج خبيثة. |
Bana ilaç şirketlerinin artık gelişen tedavilerle ilgilenmediğini mi söylüyorsun? | Open Subtitles | هل تعني أن شركات الأدوية لم تعد مهتمة بتطوير العلاج. ؟ وما رأيك أنت؟ |
Hey, sence bu milyar dolarlık uluslar arası gıda şirketlerinin iyi avukatları var mıdır? | Open Subtitles | أتعتقد أن شركات الطعام المتعددة الجنسية بمليارات الدولارات لديها محامين جيدين ؟ |
Hey, sence bu milyar dolarlık uluslar arası gıda şirketlerinin iyi avukatları var mıdır? | Open Subtitles | أتعتقد أن شركات الطعام العالمية المليونيرة هذه لديها محامين بارعين؟ |
Güney Afrikalı plak şirketlerinin Rodriguez'i araştırmaması biraz garip gelebilir, ...ancak geri dönüp baktığınızda, ...ırkçılığın tam ortasındaydık, ırkçılığın doruğundaydık. | Open Subtitles | سيقيرمان : قد يكون غريبا أن شركات التسجيل في جنوب افريقيا لم تحاول أن . تتقفى أثر رودريقز |
İlaç şirketlerinin korkutma taktiğiyle insanları zehir almaya zorladığına inanıyor. | Open Subtitles | يعتقد أن شركات الأدوية الكبيرة تعتمد على الإحصائيات المخيفة لإرغام الناس على شراء سمومهم. |
Sigorta şirketlerinin çek yazmayı sevmediklerini söylersem, bilmediğin bir şey söylemiş olduğumu sanmam. | Open Subtitles | لا أعتقد انها معلومات جديدة عندما أقول أن شركات التأمين لا يحبون تحرير الشيكات |
Şimdi çılgınca olan şey basın şirketlerinin eğer belirli bir kategoriye giriyorsanız farklı yönlerden tahmin edilebilir olduğunuza inanması. Kesin bir damak tadınız var belirli şeylerden hoşlanıyorsunuz. | TED | الشئ الغريب أو المجنون الأن أن شركات الإعلام تعتقد أنه إذا كنت تقع ضمن فئة سكانية معينة فأنه يمكن التبنؤ بك عبر بعض الطرق المعينة. لديك ذوق معين، وتحب أشياء معينة. |
Tütün şirketlerinin zengin olmasına şaşmamalı! | Open Subtitles | لا عجب أن شركات التبغ تغتني |
Apple gibi şirketlerin, insanların kolayca şifreleme yapabilmesini sağlamasının muhteşem bir şey olduğunu düşünürken; eğer kendilerini devletin gözetiminden koruyabilenler yalnızca zengin ve güçlülerse, bu, bir sorundur. | TED | بينما أفكر بأنه لشيء عظيم أن شركات مثل أبل تجعل من السهل على الناس التشفير، إذا كان الوحيدين الذين يحمون أنفسهم من رقابة الحكومة هم الأغنياء وأصحاب السلطة، تلك مشكلة. |