| Okul konusunda bu şekilde davranmak zorunda olduğumu biliyorsun. | Open Subtitles | تعرف أن علي أن أتصرف بهذه الطريقة بخصوص أمور المدرسة |
| Sen ve Aşağı Dünya arasında seçim yapmak zorunda olduğumu düşünmüştüm ama değilim. | Open Subtitles | ظننت أن علي أن أختار بينك وبين العالم السفلي ولكنني لم أفعل |
| Bunu daha önce söylemişti, seçim yapmak zorunda olduğumu. | Open Subtitles | أخبرتني من قبل أن علي أن أختار |
| Tüm dünyayı dolaşmak zorunda olduğumu düşünmüştüm. | Open Subtitles | . أعتقدت أن علي أن أجوب العالم |
| "Lütfen, Babacığıma et konservesi yemek zorunda olduğumu ve iğrenç bir et olduğunu söyle." | Open Subtitles | "من فضلك قل لأبي أن علي أن أكل لحم البقر المعلب هنا، "وليس لحم البقر الطازج على الإطلاق |
| Ben sadece, sana bir şeyler söylemek zorunda olduğumu hissettim. | Open Subtitles | أشعر أن علي أن أخبرِك بشيء ما |
| Seçim yapmak zorunda olduğumu mu söylüyorsun yani? | Open Subtitles | أتقولين أن علي أن أختار؟ |