| Henüz bilmiyorum. Ama bunun atlarla bir ilgisi var. | Open Subtitles | لا أعلم بعد, لكني أظن أن للأمر علاقة بالخيول |
| bunun bir çekiciliği olduğunu anlıyorum... ama başkalarını da yanına alıp oraya böyle gidemez. | Open Subtitles | أتفهم أن للأمر جاذبيته لكن يجب ألا يتصرف من تلقاء نفسه بحيث يهوي الآخرون معه |
| Kayıtlarımıza göre bunun nedeni özel yüklenicilerden rüşvet alması. | Open Subtitles | سجلاتنا تشير أن للأمر علاقة بقبول الرشاوي من متعهدي القطاع الخاص. |
| - Konuyla ilgisiz olduğunu düşünmüyorsun. | Open Subtitles | ألا تعتقد أن للأمر علاقة بذلك هذه المرة؟ |
| Sanırım bunun iki haftadır paralarının ödenmemiş olmasıyla ilgisi var. | Open Subtitles | أظن أن للأمر علاقة بتأخر دفع رواتبهم لمدة أسبوعين |
| Zorlama adaptasyonun bir ürünü olarak, seni temin ederim ki bunun sonuçları olacaktır. | Open Subtitles | باعتباري مُتبنّى بشكل إجباري فأستطيع التأكيد أن للأمر عواقب |
| Sanırım dün ortaya çıkan çöplükle... bir ilgisi var bunun. | Open Subtitles | ... أعتقد أن للأمر علاقة بالنفايات التي ظهرت بالأمس |
| Böyle tepki verme. bunun bitmesi gerektiğini biliyordun. | Open Subtitles | لا تتصرف هكذا تعرف أن للأمر نهاية |
| Örümcek hislerim bunun Penny ile bir ilgisi olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | إحساسي الشخصي يقول أن للأمر علاقة ببيني |
| bunun çılgınca geleceğini biliyorum, ama sanırım bu olayın çizgi romanlarla bir ilgisi olabilir. | Open Subtitles | اسمعا، أعتقد أن ما سأقوله سيبدو غريباً... لكن أعتقد أن للأمر علاقة بروايات الكوميكس |
| Ama Dr Lam bunun o uzaylı kelepçelerle bir ilgisi olabileceğini düşünüyor. Neden böyle düşünebilir ki? | Open Subtitles | ولكن الدكتورة (لام) تعتقد أن للأمر صلة بالقيود الفضائية |
| Babanla ilgili bir şey olduğunu sandığım için laf etmemiştim. | Open Subtitles | لم أقل شيئاً، لأني ظننت أن للأمر علاقة بأبيك والآن عرفت جيداً |
| Ben Dr. Willis'in prostatıyla ilgisi olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | فهمت أن للأمر علاقة بخصية الطبيب |
| Kahve ile ilgisi olduğunu da sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أن للأمر أي علاقة بالقهوة. |
| Şu çeklerle ilgili birşey olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد أن للأمر علاقة بتلك الشيكات. |
| Bekle, Poirot. Sen bunların... Stanley'le bağlantısı olduğunu söylüyorsun, öyle mi? | Open Subtitles | لحظة واحدة يا "بوارو" أنت لا تقول أن للأمر علاقة ما بـ "ستانلي" ؟ |
| Babasına gelince, o şirketin hesaplaşmaya çalıştığı bir ajan mı? | Open Subtitles | و الآن أعرف أن للأمر علاقة بوالده رجل أحمق عجوز تحاول أن تنتقم منه الشركة؟ |
| Onları çalışacağım ama bir şeyin değişeceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | حسناً, سأقوم بالكشف عنها في النظام لكن لا أعتقد أن للأمر أهمية |