| Hepsini çalmak için zamanım yok diye kendimi kötü hissediyorum. | Open Subtitles | حقاً؟ أشعر بالسوء أن ليس لديّ الوقت للعزف عليهم كلهم |
| Sence Leo Johnson'a banyo yaptırmaktan daha önemli işlerim yok mu? | Open Subtitles | أتظنين أن ليس لديّ شيء مفيد أفعله لأقوم بتغسيل "ليو جونسن"؟ |
| Üzgünüm ama bunun nasıl açılacağı konusunda en ufak bir fikrim bile yok. - Her şeyi denedim. | Open Subtitles | آسف لأخبرك أن ليس لديّ فكرة عن كيفية فتحه، وحاولت بكل شيء.. |
| Bilmeni isterim ki, bahsettiğin o adam hakkında hiçbir fikrim yok. | Open Subtitles | أريدك أن تعلمي أن ليس لديّ أيّ فكرة عمّن يكون ذلك الرجل الذي تتحدثين عنه |
| - Seni temin ederim, bu sefil gezegende ölme niyetim yok. | Open Subtitles | -أؤكد لك .. أن ليس لديّ نية للموت على هذا الكوكب البائس |
| Ki bunun haricinde artık kıskanmaya hakkım yok. | Open Subtitles | ...علاوة أن ليس لديّ الحق أن أكون غيّوراً على أيّة حال |
| Yani... Burda hiçbir hakkım yok, öyle mi diyorsun? | Open Subtitles | -إذن، أتقول أن ليس لديّ حقوق هنا؟ |
| Peter ve Alicia benimle çalışıyor çünkü bildiğin üzere, benim bir hayatım yok. | Open Subtitles | بيتر) و(أليشيا) دعاني) لأنك تعرف جيداً، أن ليس لديّ حياة |
| Hepsinden de öte, hiç arkadaşım yok. | Open Subtitles | -وعلى قمة هذا أن ليس لديّ أصدقاء |
| Hepsinden de öte, hiç arkadaşım yok. | Open Subtitles | -وعلى قمة هذا أن ليس لديّ أصدقاء |
| - Benim duygularım yok mu sanıyorsun? | Open Subtitles | -هل تظن أن ليس لديّ مشاعر ؟ |