| Bunun Doğru olmadığını biliyoruz. İçinde işe yarar bir şeyler olabilir. | Open Subtitles | صرنا نعرف الآن أن هذا ليس حقيقياً ربما يكون هنا شئ |
| Doğru olmadığını biliyorum ama babam eşcinsel olduğunu düşündüğü sizde kalmama izin vermiyor. | Open Subtitles | اعلم أن هذا ليس حقيقياً, ولكن والدي لن يسمح لي بالمبيت عندك لأنه يعتقد انك شاذ |
| Doğru olmadığını biliyorum ama babam gey olduğunu düşündüğü için... | Open Subtitles | أعلم أن هذا ليس حقيقياً, ولكن والدي لم يسمح لي بالمبيت في منزلك |
| bunun gerçek olmadığını kabul et ve uyanmaya çalış. | Open Subtitles | فقط حاولي إقبلي أن هذا ليس حقيقياً و حاولي. |
| bunun gerçek olmadığını biliyorsun. Bu tamamen saçmalık. | Open Subtitles | تعرفين أن هذا ليس حقيقياً هذا هراء |
| Eğer bu gerçek değilse lanetleneceğim. | Open Subtitles | لكن سألعن نفسي لو أن هذا ليس حقيقياً |
| - Tess, Doğru olmadığını söyle. | Open Subtitles | تس , أخبريني أن هذا ليس حقيقياً |
| Bunun Doğru olmadığını ikimiz de biliyoruz bence. | Open Subtitles | أعتقد أن كلانا يعلم أن هذا ليس حقيقياً |
| Doğru olmadığını biliyorsunuz. | Open Subtitles | أنت تعرفين أن هذا ليس حقيقياً |
| Bana bunun Doğru olmadığını söyle. | Open Subtitles | قولي لي أن هذا ليس حقيقياً |
| Doğru olmadığını biliyordum. | Open Subtitles | كنت أعلم أن هذا ليس حقيقياً |
| Lütfen bana bunun gerçek olmadığını söyle. | Open Subtitles | أرجوك ، أخبرني بـ أن هذا ليس حقيقياً |
| - Lütfen bunun gerçek olmadığını söyle. | Open Subtitles | رجاءً، أخبرني أن هذا ليس حقيقياً |
| Bayım, bunun gerçek olmadığını biliyorsunuz değil mi? - Sus, sus. | Open Subtitles | - سيدي, أنت تعلم أن هذا ليس حقيقياً. |
| Eğer bu gerçek değilse lanetleneceğim. | Open Subtitles | لكن سألعن نفسي لو أن هذا ليس حقيقياً |