| Peki cesedi neden havuza getirsin ki? | Open Subtitles | إذاً, لماذا أراد أن يجلب جثتها طوال هذه المسافة إلى المسبح؟ |
| Ve o da, "Niye Jerry birşey getirsin ki?" dedi | Open Subtitles | فأجاب "ولماذا يريد (جيري) أن يجلب شيئاً؟" |
| İşte bu bir sürü karmaşayı beraberinde getirir. Hiç sorma. | Open Subtitles | حسنا ، من شأنه أن يجلب لي كثير من المضاعفات |
| Kocan daha çok ilaç getirtebilir. | Open Subtitles | يجب عليه أن يجلب المزيد. |
| Ona kimlik dökümanlarını, Sycamore ile 3.caddenin köşesindeki beysbol oyun alanına getirmesini söyle. | Open Subtitles | أخبره أن يجلب وثائق الهويّات إلى ملعب البيسبول في زاوية الجميز الأمريكي والجادّة الثالثة |
| Çatıdan girip içeride kalan kuşun şans getirdiğine inanılır. | Open Subtitles | يُفترض أن يجلب الحظ السعيد طائرٌ محبوس فى غرفة |
| Santa Claus'u arayacağım ve ona, şunlardan birinin kullanma talimatını bize getirmesini isteyeceğim. | Open Subtitles | سأجري مكالمة لاحقاً الليلة. سأتصل بـ(سانتا كلوز) وأطلب منه.. أن يجلب لنا واحدة من هذه مع التعليمات. |
| Şöyle mi dedi, "Niye Jerry birşey getirsin ki?" | Open Subtitles | هل قال "ولماذا يريد (جيري) أن يجلب شيئاً؟" |
| Yoksa, "Niye Jerry birşey getirsin ki?" | Open Subtitles | أم "ولماذا يريد (جيري) أن يجلب شيئاً؟"؟ |
| Birisi bu dünyaya neden bir şey getirir? | Open Subtitles | لماذا يود أي شخص أن يجلب طفل لهذا العالم ؟ |
| Neyse, umuyorum ki sana, bana getirdiğinden daha çok şans getirir. | Open Subtitles | على أية حال, آمل أن يجلب لك الحظ أكثر مما فعل معي |
| İnşallah küçük arkadaşın ağacımı getirir. | Open Subtitles | من الأفضل أن يجلب لى صديقكَ الشجرة اللعينة |
| Kocan daha çok ilaç getirtebilir. | Open Subtitles | يجب عليه أن يجلب المزيد. |
| Bana kiyafet getirmesini söyle. | Open Subtitles | اطلبي منه أن يجلب لي بعض الملابس. |
| Sen de Carlos'a, pazartesi günü işe, kutu getirmesini söyle çünkü kovuldu. | Open Subtitles | ويمكنك أن تخبري (كارلوس) أن يجلب صندوق للعمل يوم الإثنين، لأنه مطرود. |
| Güvenliği getirmesini söyle. | Open Subtitles | أخبريه أن يجلب الحرس. |
| Çatıdan girip içeride kalan kuşun şans getirdiğine inanılır. | Open Subtitles | يُفترض أن يجلب الحظ السعيد طائرٌ محبوس فى غرفة |
| - John'dan arabayı getirmesini isteyeceğim. | Open Subtitles | طلبت من (جون) أن يجلب العربة قريبًا. |