"أن يغيّر" - Traduction Arabe en Turc

    • değiştirebilir
        
    • değiştiremez
        
    • değiştirmeden
        
    • değiştirir
        
    Bu durum, klinik denemelerimizin yapılma şeklini gerçekten de değiştirebilir. TED هذا يستطيع فعلا أن يغيّر طريقة قيامنا بالتجارب الاكلينيكية.
    Bir düşünce, bir fikir, bir yenilik bir yaklaşımı bozabilir, süreci değiştirebilir ve hatta hayat kurtarabilir. TED قكرة واحدة، ورأي واحد، وابتكار واحد يمكن أن يغيّر النهج، ويغير الإجراء، وحتى أن ينقذ الأرواح.
    Kraliçesi olacağına yemin ettin ve şu anda hiçbir şey bunu değiştiremez. Open Subtitles ‫أقسمت على أن تكوني ملكته ‫لا يمكن لشيء أن يغيّر ذلك الآن
    Söyleyeceğin hiçbir şey fikrimi değiştiremez. Open Subtitles لا شيء يمكن أن تقوله يمكن أن يغيّر رأيي.
    Yönünü değiştirmeden bu tarafa doğru esinti var. Open Subtitles النسيم يُمضي من هذا الاتّجاه بدون أن يغيّر مساره.
    Daha fazla insanın hayatını değiştirmeden onu bulmalıyız. Open Subtitles علينا أن نعثر عليه قبل أن يغيّر حياة الكثير من الناس
    Nefes aldığım sürece ama üzgün olmak neyi değiştirir. Open Subtitles طالما أنا أتنفّس لكن كيف للأسف أن يغيّر أي شيء ؟
    Vereceği bilgiler, yaşamın kökleri ve evrimi konusundaki teorileri değiştirebilir. Open Subtitles هو يمكن أن يغيّر فهمنا الأصل وتطور الحياة.
    Bu ciddi iş Burda bir görevdeyiz. Bir büyük şov dünyayı değiştirebilir. Open Subtitles نحن في مهمة معرض عظيم واحد يمكن أن يغيّر العالم
    Uzun süredir yollardasın, ve bu bir insanı değiştirebilir. Open Subtitles أنك ستكون على هذا الطريق السريع لوقت طويل وهذا يمكن أن يغيّر الرجل
    Bir örümceğin yaşam tarzını kökten değiştirebilir tek başına avlanan yalnız bir katili büyük sürüler halinde avlanan bir yaratığa dönüştürebilir. Open Subtitles يمكنه أن يغيّر طريقة حياة العنكبوت كليّة وتحوّل قاتل منفرد لمخلوق يصيد في مجموعات ضخمة.
    sana hayat bir şans vermiyor özel bir iş yaşamını değiştirebilir Open Subtitles الآن الحياة ستعطيك فرصة عمل خاصّ يمكن أن يغيّر حياتك
    ne yiyorsan osundur, yiyecekler modunu değiştirebilir, sen, şu ana kadar kendine yaptıklarının sonucusun, ve yaptığın seçimler hayatının sonucunu direkt olarak etkiler. Open Subtitles بأنّه أنت ما تأكل، بإمكان الغذاء أن يغيّر مِزاجك، أنت كل ما فعلته لنفسك. و الخيارات التي تأخذها مباشرةً تؤثّر على محصّلة حياتك.
    Bunu tanrı bile değiştiremez. Open Subtitles ليس الرّب نفسـه يُمكنه حـتـى أن يغيّر ذلك
    Terapi beyin kalıplarını değiştiremez. Open Subtitles لا يستطيع العلاج أن يغيّر أنماط الدماغ , يا سيّدي
    Bunların hiç biri olanları değiştiremez. Open Subtitles -لا شيئ من هذا يمكن أن يغيّر ما حدث
    Harika. Fikrini değiştirmeden önce gidelim buradan. Open Subtitles عظيم, لنذهب قبل أن يغيّر رأيه
    Triad yerleşmeden ya da Alvarez fikrini değiştirmeden önce. Open Subtitles قبل أن تتحرّك العصابة، وقبل أن يغيّر (ألفاريز) رأيه
    - Fikrini değiştirmeden gidelim. Open Subtitles -لننصرف قبل أن يغيّر رأيه
    Umarım çok geç kalmadan fikrini değiştirir. Open Subtitles أتمنى أن يغيّر رأيه قبل فوات الآوان
    Bu tarihi değiştirir Open Subtitles إذن، هذا يمكن أن يغيّر التاريخ

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus