| Doğum günümde verdiğin kolyeyi takıyorum. | Open Subtitles | أنظر. أرتدي قلادة عيد الميلاد التي أهديتني |
| Ayrılma anlaşması, bana yazdığın mektuplar yolladığın tebrik kartları verdiğin kitaplar: | Open Subtitles | ها هي اتفاقية الإنفصال كل رسائلك إليّ بطاقات التهنئة انظر ما الكتاب الذي أهديتني إياه؟ |
| Bana verdiğin çiçekler solmadan dönebilir misin? | Open Subtitles | هل يمكنك أن تعود قبل أن تذبل الورود التي أهديتني اياها ؟ |
| Lanet olsun Ricky, o kaseleri doğum günü hediyesi olarak vermiştin. Alacak mısın? | Open Subtitles | تبا ، ريكي ، لقد أهديتني اياه في عيد ميلادي ، وتريد إسترجاعه ؟ |
| Tabii ki beğeneceksin. Sen vermiştin bana. | Open Subtitles | يجب أن يعجباك أهديتني إياهما |
| Noel'de antika bir sapan almıştın ya bana? | Open Subtitles | أتذكر ذاك الهاتف الأزرق ذي القرص الدوار الذي أهديتني إياه في عيد الميلاد ؟ |
| Bana verdiğin o Roomba şeyini neden geri verdim sanıyorsun? | Open Subtitles | قد أعدت ذلكـَ المشغلَ الموسيقي الذي أهديتني إياه؟ |
| Bana verdiğin mavi taşı hatırlıyor musun? | Open Subtitles | هل تعرف الحجر الأزرق الذي أهديتني ؟ |
| Bunu seviyorum. Bana verdiğin ilk şeydi. | Open Subtitles | أحبه، إنّه أول ما أهديتني إياه، والآخر... |
| Bana verdiğin kolyeyi kaybettim. | Open Subtitles | أضعت القلادة التي أهديتني إيّاها |
| Bu kesinlikle bana verdiğin bir araba değil. | Open Subtitles | هذه ليست السيارة التي أهديتني |
| Bana verdiğin yüzük bu. | Open Subtitles | إنه الخاتم الذي أهديتني إيّاه |
| Bunu bana verdiğin günü hatırlıyorum. | Open Subtitles | أتذكر اليوم الذي أهديتني إياه |
| Biliyorum o senin kardeşin ama seni uyarmak isterim, geçen doğum günümde de bana "Bat Mitzvah" yazılı kupa vermiştin. | Open Subtitles | ... أعلم أنه أخيك , لكن ... أود أن أذكرك بأنه في عيد ميلادي السابق " أهديتني كوباً مكتوب عليه " عيد بلوغ سعيد |
| Ay, bunu bana anneler gününde vermiştin. | Open Subtitles | لقد أهديتني هذه في عيد الأم |
| Bana bir kelebek vermiştin. | Open Subtitles | أنت أهديتني فراشة. |
| Bana kelebek vermiştin. | Open Subtitles | أنت أهديتني فراشة |
| Geçen ay tam mesai yaptılar beni. Bana bir lazer kalemi almıştın. | Open Subtitles | -لقد تمّت ترقيتي ألى معلّم دائم الشهر الماضي لقد أهديتني مؤشّر من اللّيزر |
| Fakat sen bana zaten bir saat almıştın. | Open Subtitles | لكنك سبق وأن أهديتني ساعة |