| Artık savaş gücü bir dünya savaşı için olmasa bile Avrupa savaşı için hazırdı bu yüzden kara ordusunun bütçesi artırılırken donanma bütçesi artırılmadı. | Open Subtitles | وأصبحت ماكينتها العسكرية مستعدة الآن لحرب أوربية وليس عالمية حيث حصل الجيش على زيادات في الميزانية بعكس القوات البحرية |
| Bir Avrupa gemisine kaçak binip Hollanda'ya gideceğim. | Open Subtitles | سوف أختبئ عل سفينة أوربية و أذهب إلى هولندا. |
| Bahsettiğin köy, aslında birçok Avrupa devletine saldırıda bulunmaya hazırlanan teröristleri barındıran bir eğitim kampı. | Open Subtitles | تلك القرية ، كما تدعوها كانت في الحقيقة معسكر تدريب للإرهابيين المصممين على إسقاط عدة حكومات أوربية |
| Birkaç sene önce Avrupalı bir biyoteknoloji şirketiyle beraber çalışıyordum. | TED | قبل بضع سنوات، لقد عملت عن قرب مع شركة أوربية متخصصة في التكنولوجيا الحيوية |
| Ve şarkımı Avrupalı bir orkestra ile kaydediyorum, ayrıca beni okulda inceliyorlar. | Open Subtitles | و أنا اقوم بتسجيل أغنيتي مع أوركسترا أوربية و يقومون بدراستي في الجامعة |
| Şu Avrupa turnesi nedir? Onları altı aylığına mı götürüyorsun? | Open Subtitles | أذا ما هذا الذي أسمعة بشأن جولة أوربية تأخذهمبعيداًلستةأشهر. |
| Peder, Cumhuriyetçi arkadaşlarınız bilmeli ki Almanya, Avrupa Savaşı için bir neden arıyor. | Open Subtitles | وبالمناسبة , ايها الأب , أصدقائك الجمهورين يجب أن يعرفوا , ألمانيا تبحث عن حرب أوربية وستجد سبب لذلك |
| Çünkü, ileri moda, Avrupa kesimi bir erkek spor ceketi olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | لأنني فكرت بأنها كانت صيحة مستقبلية أوربية بقطع سترة الرجال |
| Yine de bu insanların birçoğu, nasıl oluyorsa milyon dolarlık evlerde yaşıyorlar, Avrupa arabaları var altlarında. | Open Subtitles | ومع ذلك، فإن معظم هؤلاء الناس، على نحو ما يعيشون جميعاً في منازل تقدّر بملايين الدولارات إنهم يقودون سيارات أوربية |
| Yüzme havuzlu havalı bir Avrupa villası olacağına eminim. | Open Subtitles | وأنا متأكد أن ذلك سيكون داخل مسبح في فيلا أوربية رائعة |
| Alçak bir teröristi aradığımız yerde bir Avrupa Devleti'nin başbakanı var. | Open Subtitles | حسنًا، لدينا رؤساء دول أوربية هُنا، بينما نحن نبحث عن إرهابي خطير |
| Doğu Avrupa'lı olduklarını düşünüyoruz. | Open Subtitles | نعتقد بأن جنسيتهم أوربية شرقية |
| Yukarıdan gelen emirleri, alt kademelerin kullanmış olduğu inisiyatiflerle birleştirerek neredeyse her Avrupa ülkesini etkileyecek bir yıkım politikasını hayata geçirdiler. | Open Subtitles | عن طريق مجموعة من الأوامر من أعلى ومبادرات ممن تحت وضعوا إقتراحاً حرّك سياسة الإبادة والتى تقريباً فى النهاية ستمس كلّ دولة أوربية |
| Meğer sadece sıradan Avrupa reklamları yapacakmışım. | Open Subtitles | اتضح اني اقوم فقط بإعلانات أوربية |
| Bir çeşit Avrupalı gibi Avrupa'da gününü gün ediyor. | Open Subtitles | إنها تتسكع في أوروبا و كأنها أوربية |
| Aksi halde bir Avrupa kentinde korkunç bir adalet arayışı serbest kalacaktır. | Open Subtitles | وإلا، سيُطلق العنان لعدالة" "رهيبة على مدينة أوربية |
| Aksi takdirde, Avrupa'nın bir şehrinde adalet arayışı adına korkunç şeyler yaşanacaktır. | Open Subtitles | "وإلا، ستحلّ عدالة رهيبة على مدينة أوربية" |
| Abe! Avrupa turunda bize yer ayırmak istiyorlar! | Open Subtitles | -إيب) يريدون حجزنا لجولة أوربية) |
| Elinde hiç Doğu Avrupalı kız var mı? Çek kız? | Open Subtitles | هل معك بنت أوربية شرقية، بنت تشيكية؟ |
| Doğu Avrupalı heralde. | Open Subtitles | أُفكّرُ لغةَ أوربية شرقيةَ. |