| Oregon Eyaleti Lux Cassidy'nin biyolojik ailesine geri verilme hakkına sahip olduğunu onayladı. | Open Subtitles | ولاية أوريجون تجد أنه لمصلحة لكس كاسيدي أن تعاد الحقوق مجددا لآباءها بالولادة |
| Ve galiba Amerika'da bunun en iyi örneği Oregon eyaletinin Portland şehridir. | TED | وربما خير الامثال لدينا هنا في أمريكا من بورتلاند بولاية أوريجون. |
| Buna izin çıkartmak istedikleri zaman Oregon'da bu yasaktı. | TED | وعندما ذهبوا لجعل ذلك مسموحاً به، لم يكن مسموحًا به في أوريجون. |
| Oregon'da sana inatçı kız derlerdi. | Open Subtitles | فى أوريجون أنهم يطلقون على مثلك فتاه جامحه عنيده أين أوريجون ؟ |
| Lifleri analiz ettik. Kanarya Adası çamı denilen ender bir ağaçtan, sadece Oregon'da yetişiyor. | Open Subtitles | أما الخشب فهو من شجرة صنوبر نادرة لا تنمو إلا فى ولاية أوريجون |
| Şu andaki adresi Oregon'da bir akıl hastanesi. | Open Subtitles | عنوانه الحالى هو مستشفى للأمراض العقلية فى أوريجون |
| Yerleştikleri zaman görüşme zamanlarını ayarlayabilirsin. Oregon çok uzak değil. | Open Subtitles | يمكنك أن ترتب الزيارات بعد استقرارهم فى أوريجون فهى ليست فى آحر العالم |
| Burası Pasifik Okyanusu'nun Oregon Sahili'yle buluştuğu yer. | Open Subtitles | هنا بالضبط عندما يلتق المحيط الهادى مع شواطئ أوريجون |
| Bence Oregon, ülke güvenliğinin yetersizliğine mükemmel bir örnek. İnsanlarımız umdukları kadar güvende değiller. | Open Subtitles | أوريجون مثال هائل بأن الأمن القومى ليس جيدا بالشكل الذى يراه الناس. |
| Orta parmağının ucu şu anda yeni evi olan Oregon'daki bir çöplükte. | Open Subtitles | قمة إصبعه الأوسط يتمتع الأن ببيته الجديد في مقلب زبالة أوريجون |
| Böbrekleri Boston'a, ciğeri Dallas'a ve korneaları da Oregon'a götürüldü. | Open Subtitles | الكلى ارسلت الى بوسطن, كبده الى دالاس و القرنيات الى أوريجون |
| Yani üç kez seçilmiş Oregon'lı bir Kongre üyesini | Open Subtitles | إذًا كيف يمكننا الاتصال ثلاثة مرات بالنائب من أوريجون |
| Üç yıl art arda Oregon Çocuk Atış yarışmasını kazanmışsın. | Open Subtitles | أنت كنت بطل أوريجون جونيور ريفل منذ ثلاثة سنوات حتى الآن |
| Yıl 1995. Üniversitedeyim, arkadaşın biriyle yolculuğa çıkmışız Providence, Rhode Island'tan Portland, Oregon'a gidiyoruz. | TED | في عام 1995 كنت ما زلت في الجامعة وقررت انا وصديقتي ان نذهب في رحلة عبر البلاد بواسطة السيارة من مقاطعة .. رودي آيسلند او بورت لاند في أوريجون |
| Portland, Oregon'da sıradan bir ev. | TED | إليكم منزل متوسط في بورتلاند، أوريجون. |
| Oregon, Tilamook üzerinde. | TED | وجرت هذه التجربة فوق " تيلاموك - أوريجون - " |
| - Sadece o altı yaşındayken babasının öldüğünü, annesinin tekrar evlendiğini ve yakın zamanda Oregon'a taşındığını anlattı. | Open Subtitles | -مجرد أن أباها قد مات حين كانت فى السادسة و أن أمها قد تزوجت مرة أخرى و انتقلت حديثاً إلى " أوريجون" |
| Oregon'da sana zengin, inatçı kız derdik. | Open Subtitles | فى أوريجون أنهم يطلقون على مثلك فتاه غنيه عنيده . |
| Oregon'a gidip ağabeyimi ve ufaklıkları gördüm. | Open Subtitles | سافرت إلى أوريجون لرُؤية أَخّي وأطفاله |
| Washington'dan Oregon'a uzanan tüm bu sıradağlar hala son derece aktifler. | Open Subtitles | هذه السلسلة من " واشنطن " إلى أوريجون " ما زالت نشيطة |
| Portland Orgon'dan Dr. Ezby Grant... | Open Subtitles | د."إيزبي جراند" من أوريجون بورتلاند د."هوراشيو كاميرون" من دالاس، تكساس... |