| Bir hafta sonra, Austin'de bir müzik festivalinde mi çıkıyor? | Open Subtitles | بعد إسبوع، يكون في مهرجان موسيقي في أوسطن ؟ |
| Sonraki durak, Austin merkezi. | Open Subtitles | حسناً, نقطة التوقف القادمة, مدينة "أوسطن". |
| Peki, Austin, en yeni Fırlama Öncü ile tanışmaya hazır olun. | Open Subtitles | حسناً, "أوسطن" استعدّوا لمقابلة أجدد لاعبة في فريق "الكشافات المندفعات". |
| Sinir bozan can sıkıcı ortamında daha baştan kaldım ırkçı magandalar arasında Austin'e gidip aydınlığa ulaşmak istiyorum. | Open Subtitles | # الوضع محبط في العصي #. لقد سأمتُ من هذه العنصرية #. # وأنا آمل أن يكون الوضع في "أوسطن" أفضل #. |
| Austin'e taşınmak istiyorum ve bunu senin de onaylamana ihtiyacım var. | Open Subtitles | أريد الانتقال للعيش في "أوسطن" وأنا بحاجة لأن أعرف أنه بإمكانكِ تقبّل ذلك. |
| Düşünüyordum da belki birlikte Austin'e gidip alışveriş yapabiliriz. | Open Subtitles | لقد كنتُ أفكّر... لربما بإمكاننا الذهاب لـ"أوسطن" ونقوم ببعض التسوّق. |
| Tamamdır. Teşekkürler, Austin. | Open Subtitles | حسناً, شكراً لكم يا شعب "أوسطن". |
| Üstelik Austin'de. | Open Subtitles | إنه في "أوسطن". |
| Austin sokaklarından geliyorlar. | Open Subtitles | يأتي إليكم من شوارع "أوسطن". |
| İçinizden bazıları 70'li yıllarda TV'de izlediği yarışları hatırlıyordur ama bugün Teksas'ın can damarında gerçek bir Austin geleneğinin küllerinden yeniden doğuşuna şahit oluyoruz. | Open Subtitles | قد يتذكّر بعضكم مشاهدته لسباق التزلج على التلفاز في السبعينات... لكنه قد تمت ولادته هنا مِن جديد في قلب "تكساس"... تقليد حقيقي لـ"أوسطن". |
| Bu beni benden alıyor, Austin. | Open Subtitles | أحب ذلك, "أوسطن". |
| Bu son iki puan, Austin'in kaderini belirleyecek. | Open Subtitles | نقطتان تقرّران مصير "أوسطن". |