| Sonra o herifin işemeye başlaması beni uyandırdı ve bunun imkansız olduğunu anladım. | Open Subtitles | و عندما شرع ذلك الشاب بالتبول و أوقظني , أدركت حينها أن ذلك مستحيل |
| Senin o misafirin gecenin bir yarısı beni uyandırdı hem de çamaşır sepetime işemeye çalışırken. | Open Subtitles | ضيفك أوقظني في منتصف الليل وحاول التبول في سلة الملابس |
| Sadakat yemini etmem için beni şafak vakti uyandırdı. | Open Subtitles | لقد أوقظني فجراً لأحلف بيمين الولاء |
| Beni uyandırdı ve bana onu bodruma doğru takip etmemi söyledi, orada... | Open Subtitles | و أوقظني و أخبرني أن ألحق به إلى القبو |
| Üzgünüm, çok yorgunum. Brady, beni sabahın 5'inde uyandırdı. | Open Subtitles | آسفه، أنا منهكه أوقظني (برادي) في الـ 5 صباحا |
| - Beni de uyandırdı. | Open Subtitles | - هي, لقد أوقظني أيضاً |