| o askerler bu tünelleri nasıl kazabildi? | Open Subtitles | كيف تمكن أولئك الجنود من حفر هذه الخنادق؟ |
| Plana uysaydın, o askerler hâlâ hayatta olabilirlerdi. | Open Subtitles | لو كنتَ التزمت بالخطة ربما كان أولئك الجنود ما زالوا أحياء |
| Gibson'un o askerler ile ne işi olduğunu öğrenmemiz gerek. | Open Subtitles | نحتاج لمعرفة مالذي يريده جيبسن من أولئك الجنود |
| o askerleri FBI'ın elinden almak için ne gerekiyorsa yap. | Open Subtitles | افعل كل ما تريده لتسترجع أولئك الجنود من العملاء الفيدراليين |
| Kyle'a o askerleri Philip vermedi, sen verdin. | Open Subtitles | فيليب لم يعطي كايل أولئك الجنود, أنتي فعلتي |
| Kötü kelime seçimlerini, o askerlerin sana yaptığı şeye veriyorum. | Open Subtitles | سوء إختيار في الكلمات نظراً لما فعله أولئك الجنود بك |
| Bu askerler Japon İmparatorluk Ordusuna mensuplar. 2. | Open Subtitles | أولئك الجنود كانوا من الجيش اليابانيّ الملكيّ. |
| Yapabildiğim şey için kullanmak istiyorsa ve ilacı hazırlarsam bu askerleri öldürmeye programlayacaktır. | Open Subtitles | أو ربما بسبب ما استطيع فعله الآن ، أنا اصنع العقار الذي يجعل أولئك الجنود يقتلون لكن إن أراد (غيبسون) |
| o askerler gibi ölmek istemiyorum, John. | Open Subtitles | لا أريد أن أموت مثل أولئك الجنود يا جون |
| Ailesi ile birlikte o askerler tarafından öldürüldüler. | Open Subtitles | هو وعائلته ذبحت من قبل أولئك الجنود |
| Kendime seni koruduğumu söyledim, ama şimdi ben, o askerler, tüm o köprüdeki insanlar ve şimdi de Rebecca. | Open Subtitles | أقنعت نفسي بأنّي كنت أحميك ولكن الآن... أولئك الجنود وكل الذين على ذلك الجسر |
| o askerler yok etmek için üretildi Lisa. İnsanları öldürmek için. | Open Subtitles | سيفقس أولئك الجنود للتدمير يا (ليزا)... |
| Steve, bu Margot Al-Harazi'nin Tanner'ın İHA'sını kaçırdığını ve o askerleri öldürmekte kullandığını kanıtlıyor. Hey, hey, yavaş. | Open Subtitles | (ستيف)، هذا دليل أنّ (مارغو الحرازي) سيطرت على طائرة (تانر) الآلية لقتل أولئك الجنود. |
| o askerleri durdurman gerek. | Open Subtitles | أولئك الجنود... يجب أن توقفهم |
| Bir koyun getirdiler ve üç Afgan askeri gece baskınında tam askerlerin bulunduğu yere koyunu yatırdılar. | Open Subtitles | أخرجوا خروفًا وقام 3 من الجنود الأفغان بتثبيت الخروف، في ذات المكان الذي تواجد في أولئك الجنود عند بدأ الغارة. |
| FBI'a o askerlerin yüzlerine uzun uzun bakmak için yeterli zaman verelim. | Open Subtitles | لندع الوحدات الفيدرالية لقي نظرة جيدة على أولئك الجنود |
| Bu askerler çok gizli bir eğitim programının birer parçası. | Open Subtitles | أولئك الجنود كانوا جزء من مشروع تدريبي متقدم |
| Kellog bir şeyin peşinde ve bence Bu askerler buzdağının sadece görünen yüzü. | Open Subtitles | إن كيلوغ يخطط لشيء ما و يروادني شعور بأن أولئك الجنود هم قمّة جبل جليدي. |
| Yapabildiğim şey için kullanmak istiyorsa ve ilacı hazırlarsam bu askerleri öldürmeye programlayacaktır. | Open Subtitles | أو ربما بسبب ما استطيع فعله الآن ، أنا اصنع العقار الذي يجعل أولئك الجنود يقتلون لكن إن أراد (غيبسون) |