| Ve senin Olivier'i tanımandan mutlu olurum. | Open Subtitles | وسيكون من دواعي سروري أن تتعرفي على أوليفي |
| Olivier'e şehirde nasıl bir sürtük olduğunu söylediğim zaman ki yüzünü görmeliydin. | Open Subtitles | كان يجب أن ترى وجهها عندما أخبرت أوليفي كيف كانت تنام مع الناس في المدينة |
| Ya Olivier ona çok kızdıysa, onu dışarı atmışsa ve o Beach Külübü ya da başka bir yerin plajında kalmak zorundaysa? | Open Subtitles | ماذا إن تبول أوليفي عليها وأغلق عليها واضطرت للبقاء في كبينة من نادي الشاطئ أو شيء كهذا؟ |
| Ryan, bu Olivier, kocam. | Open Subtitles | رايان, هذا أوليفي زوجي |
| Olivier öyle çıldırdı ki | Open Subtitles | أوليفي كان مذهولا للغاية |
| Merhaba, ben Olivier. | Open Subtitles | مرحباً أنا (أوليفي), أدرس علوم الطبيعة |
| Hayır, Olivier! | Open Subtitles | لا, أوليفي! |