|  Ontario'nun özel görev kuvvetleri durumu kontrol altına aldıklarını açıkladı.  | Open Subtitles |   وقد أعلنت فرقة العمل الخاصة في أونتاريو الوضع تحت السيطرة.  | 
|  1900'lü yılların başı, Claire ve Vera Güney Ontario'da ev arkadaşları.   | TED |   لبداية سنوات 1900 كلير وفيرا شريكتيْ سكن في جنوب أونتاريو.   | 
|  Onu tekrar arayp Ontario, Blind River dedigimi söyleyin.  | Open Subtitles |   اتّصلُ بها ثانيةً واخبرُها اني ذكرت بلايند، أونتاريو.  | 
|  Oralıymış, Ontario Gölü civarından. Öyle değil mi, asker?  | Open Subtitles |   إنه من هناك، حافة بحيرة أونتاريو أليس كذلك أيها الجندي؟  | 
|  LAX işimize gelmez. Demek ki, Ontario'yu kullanıyoruz.  | Open Subtitles |   مطار لوس انجلوس خارج المعادلة لذا سنذهب لمطار أونتاريو  | 
|  LAX ihtimal dışı. Biz de Ontario'yu kullanacağız.  | Open Subtitles |   مطار لوس انجلوس خارج المعادلة لذا سنذهب لمطار أونتاريو  | 
|  LAX, Long Beach ve Ontario'ya bir emirname yayınladım.  | Open Subtitles |   لقد أرسلت برقية الى لاكس، لونج بيتش و أونتاريو  | 
|  Teröristler, Los Angeles'taki Ontario Havaalanı'nın ana terminalinin kontrolünü ele geçirmişler.  | Open Subtitles |   لقد سيطر الإرهابيون على صالة الركّاب الرئيسية بمطار أونتاريو  | 
|  Az önce, Ontario Havaalanı ana terminalinde başka bir rehinenin idam edildiğini doğrulayan bir yayın aldık.  | Open Subtitles |   .. قد استقبلنا للتو بثا ً مصورا ً يؤكّد إعدام واحداً أخر من الرهائن داخل صالة الركّاب الرئيسية بمطار أونتاريو  | 
|  Az önce Ontario Havaalanı'ndaki krizin sona erdiğini bildirdiler.  | Open Subtitles |   لقد تلقيت للتو معلومات تفيد أنّ الأزمة بمطار أونتاريو قد إنتهت  | 
|  Güney California'daki, Ontario Havaalanı'ndan canlı yayındı.  | Open Subtitles |   كان هذا بثاً مباشراً من مطار أونتاريو جنوبي كاليفورنيا  | 
|  Cadde'den doğuya doğru Ontario Havaalanı'na yönelmeni istiyorum.  | Open Subtitles |   أريدك أن تأخذي الطريق 10 شرقاً إلى مطار أونتاريو  | 
|  Los Angeles Havaalanı, Long Beach ve Ontario'ya bir emirname yayınladım.  | Open Subtitles |   لقد أرسلت برقية الى لاكس، لونج بيتش و أونتاريو  | 
|  Ontario Diamonds,sezonun ilk playoffuna bir saat içinde çıkmak üzere.  | Open Subtitles |   سأصل الى هناك في غضون ساعة تقريباً لأول مرة يلعب فريق أونتاريو دياموندز  | 
|  Süpheli Kuzey Ontario Yoluna gidiyor.  | Open Subtitles |   المشتبه بها تتوجه شمالاٌ على شارع أونتاريو  | 
|  Roman Niagara'yı geçerse Güney Ontario boyunca izlerini sürebilir miyiz bakarız.  | Open Subtitles |   إذا عبر الروماني شلالات، ثم سنرى اذا كنا نستطيع تتبع جنوب أونتاريو  | 
|  Güney Ontario'ya uzanan bir kredi kartı akışı tespit etmiş.  | Open Subtitles |   وجد أثار بطاقات الائتمان التي تؤدي إلى جنوب أونتاريو  | 
|  Güney Ontario'ya uzanan kredi kartlarının izini bulmuş.  | Open Subtitles |   وجد أثار من بطاقات الائتمان التي تؤدي إلى جنوب أونتاريو  | 
|  Ama sizin bu su krizlerine yabancı olmanız çok olası. Örneğin Kanada'da, Ontario'nun kuzeyinde, Neskantaga First Nation'da, yurttaşlara 1995 yılından beri suyu kaynatarak içmeleri tavsiye ediliyor.   | TED |   لكن يبدو أنك غير متعود على هذه الأزمات المائية. مثل أمة نسكانتاغا في شمال أونتاريو بكندا السكان كانوا معتمدين على غلي الماء منذ 1995.   | 
|  Gün batmadan 222 km. yapıp Ontario Gölü'nü geçeceğiz.  | Open Subtitles |   يجب أن نقطع 120 ميل بحرى قبل الغروب "نطير عبر بحيرة "أونتاريو  |