| Ve bu duruma kendini hazırlamış... Bir iki aday hep olmuştur. | Open Subtitles | وكان هناك دائماً مرشح أو إثنان منتظرين للحصول على وضع الحالة |
| İnsanların nasıI çileden çıkacağını biliyorsun, Jimmy. Bana da Bir iki numara öğretebilirdin. | Open Subtitles | . انت تعرف كيف تزعج ناس . يمكنك أن تعلمنى شئ أو إثنان |
| belgeleri saklamak için güvenli bir yer düşündü, bir ya da iki gün, | Open Subtitles | وأخفاها بمكان آمن جداً ونيته أن يزيلها بعد يوم أو إثنان |
| Bin yılın en muhteşemleri arasında ilk sıralarda bir ya da iki doktor olacağını düşünüyorsunuzdur. | Open Subtitles | أتعتقد أن طبيباً أو إثنان سيكونون في أعلى قائمة لأعظم أشخاص الألفية |
| Yaklaştık, bir veya iki km sonra ormanı geçmiş oluruz. | Open Subtitles | لقد اقتربنا. ربما كيلومتر أو إثنان عبر الغابة |
| Bir veya iki adli tabip, bir de müfettiş kalır. | Open Subtitles | لدينا طبيب أو إثنان للتشريح و مفتّش أسفل الصّالة |
| Evet, bu lavukların bulundukları bir kaç köşeye mikrofon koyalım. | Open Subtitles | أجل ، واحد أو إثنان في الزوايا الكبيرة أين يتسكّعون |
| Aranızda kahraman olmaya çalışan bir yada iki kişi olabilir. | Open Subtitles | ربما يكون هناك واحد أو إثنان يظن أن هذا هو وقت للأبطال. |
| Eşitsizliğin artması ile ters gidenler sadece Bir iki olaydan ibaret değildir. | Open Subtitles | الخلل العام في وظائف المجتمع. ليس الخلل في شئ واحد أو إثنان |
| Kendine gelene kadar burada Bir iki saat bağlı tuttum. | Open Subtitles | فى ساعة أو إثنان قد مُتعصب هنا و قد أرجعته لأحاسيسه |
| Tamam Bir iki tanesi güzel Tıpkı Paris'te ya da Londra'da olduğu gibi. Ama hepsi değil. | Open Subtitles | ربما واحدة أو إثنان مثلما في باريس أو لندن ، لكن ليس كلهن |
| Bir yerlerde eski Bir iki kocayı unutmadığından, emin misin? | Open Subtitles | هل أنت متأكدة أنك لم تنسي زوج أو إثنان في سفراتك؟ |
| Değişikliğe neden olan o küçük şeyler olmadan, ...Bir iki hafta içinde normale döneceksiniz. | Open Subtitles | بدون هذه الآلات في جسمك لتحافظ على التغيير ستعود الى وضعك الطبيعى خلال إسبوع أو إثنان |
| Ben bir adam ya da iki, ya da 12 almak gideceğim. | Open Subtitles | سأذهب و أحضر رجلاً واحداً أو إثنان أو إثنا عشر |
| Bir ya da iki tanesi fakat bir lider olarak, o koroda asla şarkı söylemedim. | Open Subtitles | واحد أو إثنان ولكن كقائد، لما منحت صوتي إلى تلك المجموعة |
| Bir ya da iki tanesi fakat bir lider olarak, o koroda asla şarkı söylemedim. | Open Subtitles | واحد أو إثنان ولكن كقائد، لما منحت صوتي إلى تلك المجموعة |
| Tabi dolabında bir ya da iki iskelet bulunmasaydı. | Open Subtitles | لكن حُجرته لا تخلو من هيكل عظمي أو إثنان. |
| Bir ya da iki hafta önce bir poşet bisküvi kıyıya vurmuştu. | Open Subtitles | مر أسبوع أو إثنان, منذ أن وجدنا كيس حلوى الخطمي |
| Dorian o bir veya iki iyi tekmeler var dedi | Open Subtitles | دوريان " قال بأنها حصل " على ضربة أو إثنان |
| Burada bir veya iki dakika tek başına kalacak kadar cesur musun? | Open Subtitles | هل يمكنك البقاء هُنا لدقيقة أو إثنان ؟ |
| # Sadece bir parmak alacağım # # veya iki # # ya da üç # | Open Subtitles | @ أو إثنان@ @ أو ثلاثة@ @ لا تنامى نوماً خفيفاً@ |
| Gardırobuna bir kaç ilave yaptım. | Open Subtitles | لدي فقط عمل واحد أو إثنان إضافه إلى خزانتك |
| - Bir yada iki. | Open Subtitles | -واحد أو إثنان . |