| İyi günlerim, kötü günlerim ve berbat günlerim hakkında yazdım ve onları blogumda paylaştım. | TED | كتبت عن أيامي الحسنة والسيئة وأيامي البغيضة جدًا وشاركت هذا في مدونة. |
| Benim günlerim sayılı ama sen hâlâ gençsin. | Open Subtitles | أيامي المتبقية أصبحت معدودة, و أنتم لا تزالون صغاراً |
| Benim zamanımda, öyle şatafatlı dijital silahlar yoktu. | Open Subtitles | في أيامي, لم يكن لدينا كل تلك الأسلحة الرقمية |
| Eğer yapamayacak olsaydım, son günlerimin mümkün olduğunca anlamlı olması için uğraşırdım. | Open Subtitles | إذا لم أستطع فعل هذا سأحاول أن أجعل أيامي الأخيرة ذات معنى |
| Suçlu takibi günlerimden hatırlıyorum onu. Çok kötü bir adam. | Open Subtitles | أجل أعرفه منذ أيامي في جباية المديونية انه رجل سيء |
| Pekala, bana bir saniye vermelisin bugün en kolay günüm sayılmaz. | Open Subtitles | حسنا, عليك امهالي لثانية, لم يكن هذا أسهل أيامي. |
| O günler geçti artık. Ben annem gibi değilim. Hayatımı yaşamak istiyorum. | Open Subtitles | أيامي المملة إنتهت لست مثل أمي , أنا أريد أن أستمتع |
| Buraya geldim ve Günlerimi nasıl daha farklı şeyler yapabilirim diye düşünerek geçirdim. | Open Subtitles | جئت الى هنا وقضى أيامي التفكير كيف يمكن القيام به الامور بشكل مختلف. |
| Büyük ihtimalle maliyedeki günlerim zaten sayılı. | Open Subtitles | هناك فرض متوفرة , و على كل حال فان أيامي في قسم الخزينة باتت معدودة |
| Bütün bir yaz ailemle sensiz geçen günlerim bitmek bilmiyor. | Open Subtitles | صيف بأكمله مع عائلتي، بعيداً عنك، أيامي هنا تمضي بلا نهاية. |
| Zor bir çeviri ama hoşIanıyorum "günlerim sayıIı. Kısa bir gece. " | Open Subtitles | إنها صعبة الترجمة ولكنه شيئ مثل "أيامي المتبقية معدودة ، موجز الليل" |
| Bak, benim de herkes gibi iyi ve kötü günlerim var. | Open Subtitles | النظرة، أقضي أيامي الجيّدة وأيامي السيئة مثل أي شخص آخر. |
| Benim zamanımda, daha doğuştan haydut olanlar vardı. | Open Subtitles | في أيامي كان لدينا أشخاصاً يتصدونللمشاغبون.. |
| -Benim zamanımda farklıydı. | Open Subtitles | الأشياء كانت مختلفة نوعاً ما في أيامي لم تكن كهذه الأيام |
| Bir beyaz olarak ayrıcalıklı günlerimin sayılı olduğunu söylüyorsunuz ben de hala imkanım varken tadını çıkarıyorum. | Open Subtitles | أنت تقول لي بأن أيامي البيضاء المميزة ليست معدودة، فأنا أستمتع بهذا الأيام حينما أستطيع |
| İnsanlık günlerimden tecrübeyle sabit olan bir tanesiyle başlayalım. | Open Subtitles | ها هي ذي واحدة مجربة وحقيقية من أيامي كآدمي. |
| Bu gezegendeki son günüm de olsa normal bi konuşmamız olamayacak | Open Subtitles | آخر أيامي على هذا الكوكب فكرت أن نجري حواراَ اعتيادياَ |
| Bana yaptıklarından sonra günler anca böyle geçiyor. | Open Subtitles | هو الطريقة الوحيدة التي يمكنني الحصول من خلال أيامي ملعون بعد ما فعلت بالنسبة لي. |
| Böylece son Günlerimi biraz huzur bularak geçirebilirdim. | Open Subtitles | هكذا قد أنهي أيامي في بعض من راحة البال. |
| Bu en kötü günümde bile birazcık iyi hissetmek için, biraz üretken hissedebilmek için yapabileceğim herhangi birşey olabilirdi. | TED | والتي كانت أي شيء يمكنه حتى في أسوأ أيامي أن يجعلني أشعر أفضل ولو قليلاً أكثر انتاجية بشكل بسيط |
| Narkotikteki günlerimde bu bölge açık bir pazardı. | Open Subtitles | خلال أيامي بمُكافحة المُخدّرات، كانت هذه منطقة لسوق بيع المُخدّرات، |
| Eğer yaprsam, Ayame'ye ne olucağını biliyorsun. | Open Subtitles | إذا فعلت ذلك، فما الذي يَعْرفُ ما قَدْ يَحْدثُ إلى أيامي |
| Altı aydır çoğu günümü burada geçiriyorum. | Open Subtitles | أقضي معظم أيامي هنا منذ الست الأشهر الأخيره |
| Yüksek lisans öğrencisi olduğum ilk günlerde, Bahama sahili açıklarında bir dalış gezisine gittim. | TED | في أيامي الأولى كطالبة متخرجة ذهبت في رحلة غوص بساحل باهاماس |
| Altı günümün üçüncüsünde, gitti. | Open Subtitles | أي شيء أمكنني التفكير به لإنقاد طفلي. ـ 3 أيام من أيامي الستة، وقد رحل الآن. |
| Şu an bir alıcıya bakıyorsun, eski günlerime iltifatlar gelsin. | Open Subtitles | تنظرين الآن لجهاز إستقبال بفضل أيامي مع وكالة الأقمار الصناعية |
| Rodriguez'le İngiltere'de geçirdiğim günlerden bu yana sakladığım birkaç resim var. | Open Subtitles | لدي بعض الصور هنا ، . والتي أريد أن اريك إياها لقد حافظت عليها منذ أيامي في . انجلترا مع رودريقز |