| Bayan İsobel, bay William ile bir şeyler konuşmak istiyor. - Ne oldu? | Open Subtitles | يريد من الآنسة أيزوبل أن توصي عليه السير ويليام |
| Ayrıca bayan İsobel'i yemek salona getirecek ve ona siyah bir şeyler ayarlamaya çalışacak. | Open Subtitles | ثم تُعد الآنسة أيزوبل للنزول إلى غرفة الطعام إلا لو لم تجد أى شىء أسود لها لترتديه |
| İsobel, William'la beraber Sudan'a iş yapmaya gittiğimizi biliyor muydun? | Open Subtitles | (أيزوبل)، كما تعرفين، ويليام وأنا سندخل فى عمل معا ً فى السودان |
| Bayan İsobel yarın yataktan kalkmaz diye düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد أن الآنسة (أيزوبل) قد تبقى فى السرير غدا ً |
| İsobel ile aramızda hiçbir şey yok. | Open Subtitles | لاشىء يدور بينى و بين (أيزوبل) |
| - Isobel Stevens ben tıbbi tavsiyeleri doktorlardan alırım. Sen bir ziyaretçisin. | Open Subtitles | (أيزوبل ستيفنز) , أنا آخذ النصائح الطبية من أطباء . |
| Bir kişi eksildiği için İsobel onu çağırdı. | Open Subtitles | (أيزوبل) دعته فقط لتوافر مكان |
| - İsobel sana ne verdi? | Open Subtitles | ماذا أعطتك (أيزوبل)؟ |
| İsobel? | Open Subtitles | (أيزوبل)؟ |
| İsobel? | Open Subtitles | (أيزوبل)! |
| İsobel? | Open Subtitles | (أيزوبل)! |
| İsobel. | Open Subtitles | (أيزوبل) |
| İsobel! | Open Subtitles | ( (أيزوبل) ! |