| Saat öğlen 3 ve biz seni daha yeni uyandırdık. | Open Subtitles | إنّها الثالثة بعد الظهر، وقد أيقظناك للتو. |
| Özür dilerim. uyandırdık mı yoksa? | Open Subtitles | أنا آسفة , هل أيقظناك ؟ |
| Ah tatlım, uyandırdık seni. | Open Subtitles | أوه عزيزتي، لقد أيقظناك |
| Seni uyandırdığımız için gerçekten çok üzgünüm. | Open Subtitles | .و أنا آسفة حقًا ، لأننا أيقظناك |
| uyandırdığımız için üzgünüz Stanley. Bizi hayal kırılığına uğratma, acemi. | Open Subtitles | معذرة لأننا أيقظناك يا (ستانلي)، لا تخذلينا أيتها المبتدئة |
| Uyandırdıysak özür dileriz. | Open Subtitles | متأسفون إذا أيقظناك |
| Seni uyandırdık mı tatlım? | Open Subtitles | هل أيقظناك عزيزي؟ |
| Evet, özür dilerim sizi uyandırdık. | Open Subtitles | أجل، أعتذر لو أيقظناك |
| Sizi habersizce uyandırdığımız için üzgünüm. | Open Subtitles | أسف أننا أيقظناك |
| Seni uyandırdığımız için kusura bakma. | Open Subtitles | آسفة لأننا أيقظناك |
| Sizi uyandırdığımız için özür dilerim. | Open Subtitles | -أنا آسف لأننا أيقظناك |
| Uyandırdıysak özür dilerim. | Open Subtitles | أعتذر إذا أيقظناك. |