| Ama başından beri oyun bittiğinde bir düzine ceset kalacağını Biliyordum. | Open Subtitles | ولكنّي أعتقد أنّي لطالما أيقنتُ أنّه سيؤول لكومة من الجثث |
| Dairemi gözden çıkarmak zorunda kalacağımı galiba bir şekilde Biliyordum. | Open Subtitles | أظنّ أنّي لطالما أيقنتُ أنّ عليّ التخلّي عن شقتي بوقت ما |
| İşe başladığın ilk günden beri, sende bir şeyler olduğunu Biliyordum. | Open Subtitles | أتعلم؟ أيقنتُ بوجود أمر مريب بشأنك مذ أوّل يوم شرعت بالعمل به هنا |
| Bunca şeyden sonra sonsuza dek beraber olamazdık, kesinlikle anlamıştım. | Open Subtitles | أيقنتُ أنّه من تلك اللحظة فصاعداً، لن يمكننا البقاء معاً للأبد |
| Ben sebep olmuşum gibi hissediyorum. Anlatmadığı bir şeyler olduğunu anlamıştım. | Open Subtitles | لا أستطيع إلاّ الشعور بالمسؤوليّة، أيقنتُ بوجود ما تخفيه عنّي |
| Bunu kişisel algılamayacağını Biliyordum. | Open Subtitles | أيقنتُ أنّك لن تحملي الأمر على محمل شخصيّ |
| Biliyordum. Onda bir şeyler olduğunu Biliyordum. | Open Subtitles | كانت على اتصال به كلّ تلك المدّة، أيقنتُ بذلك، أيقنتُ بأنّها تشكو علّة |
| Ayrıca dedektiflik işleriyle birlikte çok meşgul olduğunu Biliyordum. | Open Subtitles | كما أنّي أيقنتُ بأنّكِ ستكونين مشغولة بنيل منصب المحققة وما إلى ذلك |
| Biliyordum. Seni merkezde gördüğüm andan itibaren nasıl hissettiğimi Biliyordum. | Open Subtitles | ساعة رأيتُكَ في المركز، أيقنتُ من مشاعري |
| Kolesterolü için bir şeyler içtiğini Biliyordum. | Open Subtitles | أيقنتُ أنّه كان يتناول شيئاً للكوليسترول |
| Kolesterolü için bir şeyler içtiğini Biliyordum. | Open Subtitles | أيقنتُ أنّه كان يتناول شيئاً للكوليسترول |
| Evet. Bu vakadaki psikolojik bakış açısının senin ilgini çekeceğini Biliyordum. | Open Subtitles | أجل، أيقنتُ أنّ الأبعاد النفسيّة لتلك الحالة ستثير اهتمامكَ |
| Piç kurusunu bulacağımı Biliyordum. | Open Subtitles | أيقنتُ أنّي سأتمكن من إيجادكَ أيّها اللعين. |
| Bana yeni bir hayat yeni bir kimlik ve para verebileceğini Biliyordum. | Open Subtitles | أيقنتُ بأنّ بوسعه منحي حياةً جديدةً، وهويّةً جديدةً، ومالًا... كما أنّه يسعدني |
| Bana yeni bir hayat yeni bir kimlik ve para verebileceğini Biliyordum. | Open Subtitles | أيقنتُ بأنّ بوسعه منحي حياةً جديدةً، وهويّةً جديدةً، ومالًا... كما أنّه يسعدني |
| Emniyete dönmenin beni boktan bir duruma sokacağını Biliyordum. | Open Subtitles | أيقنتُ بأنّ عودتي إلى الشرطة سيضعني في مأزق |
| İdare ediyordum ama onunla asla evlenmeyeceğimi Biliyordum. | Open Subtitles | أعني: كنتُ بخير، ولكنّي أيقنتُ بأنّي لن أتزوّجها أبدًا |
| Dün gece ondan ses alamayınca, yanlış bir şeyler olduğunu anlamıştım. | Open Subtitles | عندما لم أسمع خبراً منها الليلة الماضية، أيقنتُ أنّ هنالك خطبٌ ما. |
| Gözlerine baktığım an sende bir şeylerin olduğunu anlamıştım. | Open Subtitles | أيقنتُ بأنّكَ مضطرب ساعة رأيتُكَ |
| İşte o zaman inanılmaz bir cerrah olacağını anlamıştım. | Open Subtitles | إذ ذاكَ أيقنتُ أنّكِ ستغدينَ جرّاحةً عظيمة و(بث مونرو) |