| Aslında, Ellie ve muhteşem düğün yeri bakmak için şehir dışında. | Open Subtitles | فى الحقيقة ، (أيلى) و(الرائع) خارج البلد يبحثون عن مكان الزواج |
| Merhaba Ellie sanırım Chuck yüklemeye gitti. | Open Subtitles | {\pos(192,240)} (مرحباً (أيلى {\pos(192,240)} اعتقد ان (تشاك) فى الخارج يجرى عملية انزال |
| Çocukken, Ellie benden o şekilde bilgi alırdı. | Open Subtitles | وأنا صغير ، كانت (أيلى) تعطينى الكثير من التوجيهات فى الأغلب |
| Ellie ile Laurie gelecekler davetli listesi üzerinde çalışacağız. | Open Subtitles | (سيأتى (لوريان و أيلى لكى يعملوا على لائحه ضيوفنا فى حفل الزفاف |
| Derek ve Ellie Steelman. | Open Subtitles | ديريك و أيلى ستيلمان. |
| Ellie düğün için bir müzik grubu bulmamı istiyor ve ben de senin müziği ne kadar çok sevdiğini ve ne kadar meşgul olduğumu biliyorum. | Open Subtitles | {\pos(192,220)} أيلى) تريدنى أن اجد فرقة غنائية من اجل الزفاف) {\pos(192,220)} وانا أعلم كم انت تحب الموسيقى {\pos(192,220)} وكم انا مشغول |
| Ellie, lütfen sadece kartı bulmama yardım eder misin? | Open Subtitles | أيلى) ، فقط ساعدينى فى البحث عنه) |
| - Kaçsan iyi olur! - Ellie! | Open Subtitles | من الافضل لك ان تركض - (أيلى) - |
| Her şey yolunda, Ellie. | Open Subtitles | كل شيء بخير (أيلى) |