| Bu konuda espri yapabilirsin, ama sen ortadan kayboldun diye adamları bütün gece at sırtında gezdirmek zorunda değilim. | Open Subtitles | أنت يمكن أَن تنكّت حوله الآن، لكنك حصلت لنفسك على الخسارة وأنا أبقى الرجال خارجاً يركبون ظهورهم طوال الليل |
| Benim gördüğüm bir rüya değil de,rol almak zorunda olduğum, bir başkasının rüyası. | Open Subtitles | إنه ليس حلمي، بل حلم شخص آخر يجب أَن أُشارك فيه. |
| Herkül ölmek zorunda! Gargarensians'lıların ölmesi gerek! | Open Subtitles | هرقل يجب أَن يموت الجارجريسنيون يجب أن يموتوا |
| Neden altı aydan sonra yine yemek dersi almam gerekiyor ki? | Open Subtitles | ثم لماذا يجب أَن آخذ درس العشاء الآخر بعد ستة شهور؟ |
| Ama merdiven yok. Birinin pencereden çıkması gerekiyor. | Open Subtitles | لكن ليس هناك سلّم شخص ما يجب أَن يخرج من النافذة |
| - Ama arabaya binmek zorunda. - Çok hızlıdır. | Open Subtitles | يجب عليه أَن يركب في السيارة انه سريع جدا |
| Neden herkes bu kadar aptal olmak zorunda? | Open Subtitles | لماذا يجب على كل شخص أَن يَكونَ غبي جداً؟ |
| Küçük arkadaşlarına gitmek zorunda olduklarını söy... | Open Subtitles | من الأفضل أن تخبري أصدقاءك بإِنهم يجب أَن |
| Bilmeni isterim ki, bu şekilde yaşamak zorunda değilsin. | Open Subtitles | فقط أريدك أَن تعرفي بأنه ليس من الضروري أن تعيشي هكذا |
| - Pekala Lemon, bir dakika bekle. - Gitmek zorunda olduğumu söyledim. | Open Subtitles | حسناً، ليمون، انتظري ثانية أخبرتك، يجب أَن أَذهب |
| - Bununla, her zaman en bariz şeyleri göstermek zorunda mıyım? | Open Subtitles | - بهذا هل يَجِب علي دائماً أَن إذكر ماهو واضح؟ - |
| İyileşecektir, biliyorum, iyileşmek zorunda. | Open Subtitles | ستكون بخير أَعرف بأنها ستكون كذلك، يَجِب أَن تَكُون كذلك |
| Bu denli iri olduğu için günde ortalama 4 ton yiyecek bulmak zorunda. | Open Subtitles | كونه كبير جداً، يَجبُ أَن يصطاد ما معدله أربعة أطنان من الغذاء في اليوم. |
| Herhangi bir tarafa sadık kalmak zorunda olduğumu sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أنني يجب أَن أنحاز هذا الجانب أو ذاك... |
| Hayır, Hera! Ölmek zorunda değil! | Open Subtitles | لا، هيرا, هو ليس عليه أَن يموت |
| Tamam ama kadının icabına baktıktan sonra onu da halletmemiz gerekiyor. | Open Subtitles | حسناً.لكن بعد ذلك، قبل قتلها يجب أَن نعتني به |
| Şu formları... Şu formları doldurmanız gerekiyor efendim. | Open Subtitles | ..سيد، يجب أن يجب أَن يملأَ هذا النموذج هنا، سيدي |
| Çünkü yukarı çıkmak için iyi bir neden bulman gerekiyor. | Open Subtitles | لأنكِ يجب أَن تجدي سبباً جيداً للعوده إلي فوق |
| Güvenliğin biraz daha kuvvetli olması gerekiyor. Böylesine bir yerde asla yeteri kadar temkinli olamazsın | Open Subtitles | الأمن يجب أن يكون أقوى في هذا المكان لايمكنك أَن تكون حذراً جداً |
| Konuşmayı becerebilenin sana bir şey söylemesi gerekiyor. Artık maçlara gelebileceğimi sanmıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعتقد بأنني يجِب أَن أَذهب إلى المباريات بعد الآن |
| Konuşmayı becerebilenin sana bir şey söylemesi gerekiyor. | Open Subtitles | نعم حسناً هذا الرأس الذي يمكن أَن يتكلم يريد أن يقول شيئا |