| Hayır, bununu ikimiz halledeceğiz. Durumu gizli tutmak istiyorum. | Open Subtitles | كلا، أنا وأنتَ سنتكفّل بهذا أريد أن أُبقي الدَّائرة ضيّقة |
| Hayır, bununu ikimiz halledeceğiz. Durumu gizli tutmak istiyorum. | Open Subtitles | كلا، أنا وأنتَ سنتكفّل بهذا أريد أن أُبقي الدَّائرة ضيّقة |
| Hatta, takdirimden ve minnetimden dolayı bugünkü görüşmeyi kısa tutmak istiyorum. | Open Subtitles | في الحقيقة، إنه من مبدأ التقدير والامتنان أُود أن أُبقي اجتماعنا قصيرًا اليوم |
| Tüm kardeşlerini eşit olarak önemseyeceğime dair verdiğim sözü tutuyorum. | Open Subtitles | أنا أُبقي على وعدي بحب جميع أخواتكِ بالإنصاف |
| Tüm kardeşlerini eşit olarak önemseyeceğime dair verdiğim sözü tutuyorum. | Open Subtitles | أنا أُبقي على وعدي بحب جميع أخواتكِ بالإنصاف |
| Evet, yazmak gözlerimi açık tutmaya zorluyor beni. | Open Subtitles | نعم، الكتابة تجبرني على أن أُبقي عيناي مفتوحتان. |
| Ben kıyafetlerimi yangın merdiveninde ki çöp torbasında saklıyorum. | Open Subtitles | انا أُبقي ملابسي بكيس قمامة بمخرج الحريق |
| Yani bu bölgeyi fındıktan uzak tutmam gerekiyor. | Open Subtitles | لذا علي أن أُبقي هذه المنطقة خالية من البندق |
| annemle birlikte yaşıyorum ve bunu gizli tutmak istiyorum, sizin için bir sakıncası yoksa. | Open Subtitles | و أرغب أن أُبقي هذا سرا ، إن كان هذا يناسبك؟ |
| Onunla ilişkilerimizi sıkı tutmak için oldukça çaba sarf ettim fakat, ikimiz de bunun nedenini çok iyi biliyoruz, orası kesin. | Open Subtitles | لقد عملت بجهد كبير حتى أُبقي على علاقتي بشكل جيد معه ... لكن كلنا يعرف ما هي النتيجة |
| Allegra'yı bir kaç gün gözlem altında tutmak istiyorum, tamam mı? | Open Subtitles | أرغب في أن أُبقي (إليقرا) تحت الملاحظة لعدة أيام, حسناً؟ |
| İşi basit tutmak iyidir. | Open Subtitles | أُبقي الأمر بسيطاً جداً |
| Seni hayatta tutmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أُبقي على حياتك |
| Nick'i ailemden uzak tutmak için elimden gelen her şeyi yapacağım. | Open Subtitles | سوف أفعل كل ما بوسعي... لكي أُبقي (نيك) بعيداً عن متناول أيدي عائلتي، |
| Siyah kıçımı havuzdan uzak tutuyorum! | Open Subtitles | أُبقي مؤخرتي السوداء خارج المسبح |
| Zorlukla havada tutuyorum zaten! | Open Subtitles | ! إني أُحاول أن أُبقي الطائرة مُحلقة |
| Onları burada kilitli tutuyorum. | Open Subtitles | أُبقي المسدسات محفوظة هنا |
| Burayı, eskisi gibi tutmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا أحاول أن أُبقي هذا المكان كما لو كانت حيّة. |
| Hayaletleri uzakta tutmaya çalışacağım ama her zaman geri dönmeye çalışacaklar. | Open Subtitles | لقد حاولت أن أُبقي الـأشباح بالخارج، لكنهم دائماً ما يجدوا طريقهم للداخل. |
| Son maytabı özel bir şey için saklıyorum. | Open Subtitles | أُبقي قنبلة الكرز الأخيرة لمُناسبة خاصة |
| Ocak ayında bile sırf siz geliyorsunuz diye saklıyorum. | Open Subtitles | حتّى في (يناير/كانون الثاني)، دائمًا ما أُبقي قليلًا منه لحين مرورك. |
| Dudaklarımı tatlılardan uzak tutmam lazım. | Open Subtitles | لذا علي أن أُبقي هذه المنطقة خالية من البندق |