| annen, evlilik planın hakkında konuştu benimle, her ne kadar normal olsa da | Open Subtitles | أُمك حدثتنى عن مشروع زواجك وبالرغم من أن ليس لى عادةً |
| annen öldükten sonra boş günlerim çok yalnız geçmeye başladı. | Open Subtitles | بعد أن ماتت أُمك. كانت الأيام اللعينة تمُر و أنا وحيد هُنا. |
| İşte bu yüzden annen seni şu ad her neyse o adamla götürdü. | Open Subtitles | لِهذا أخرجتك أُمك من هنّاك مع الذي أسمه.. |
| Noel'de kullandığımız, annenin kaydığı parçayı kullanabiliriz. | Open Subtitles | يمكن أن نستعمل البرنامج الذي إستعملناه لعيد الميلاد الدور الذي لعبته أُمك |
| Bu kalıtsal. Ve, sen ölü annenin karnında kaldın. | Open Subtitles | إنه وراثي ، بالاضافة الى ذلك كنت داخل أُمك الميتة |
| Annenle çözemediğiniz bir sürü sorun var. | Open Subtitles | تدّعي أُمك أنك قررت أنك لا تستطيع ذلك. |
| Adamlarımdan birini vursaydı, anneni bir daha göremezdin ben de katilin olarak içerideydim. | Open Subtitles | لو قتل أحد نوابي لما رأيت أُمك ثانيةً ولسجنت لأنني قتلتك |
| Geçen gece, Anneniz kendini öldürdü. | Open Subtitles | أُمك انتحرت بالأمس |
| annen savcının raporunun kopyasını isteyemez mi? | Open Subtitles | ألا يمكنكي فقط أن تطلبي من أُمك نسخة من تقرير التحقيق في أسباب الوفاه ؟ |
| annen onu öldüren hastalığın genlerine sahip olup olmadığını görmek için seni buraya getirdi. | Open Subtitles | أُمك أحضرتك لترى إن كانت لديك نفس جينات المرض الذي كان يقتلها |
| İyi biri değilim ama annen hayattayken, daha iyi biriydim. | Open Subtitles | أنا لست شخصاً صالحاً لكن عندما كانت أُمك على قيد الحياة كنت شخصاً أفضل |
| Ben, benim annen. Sesini duymalıyım. | Open Subtitles | بن إنها أُمك, أنا بحاجة إلى سماع صوتك |
| ...annen, bir şiirinin edebiyat dergisine kabul edildiğini söyledi. | Open Subtitles | ...أُمك أخبرتني بأن بأنكي حصلتي على موافقة على الشعر خاصتك فى مجلة أدبية |
| Bekle, annen tek başına kullanmana izin mi verdi? | Open Subtitles | إنتظري، أُمك دعتك تقودين وحدك ؟ |
| - Geri döndüklerinde annen çocuktu, ona sor. | Open Subtitles | . أُمك كانت شابه وقتها أسئلها ؟ |
| annenin gelmeyeceğinden emin misin? | Open Subtitles | هل أنتَ متأكدٌ من أن أُمك لن تأتي إلى المنزل؟ |
| Sende annenin sağduyusu, ama babanın da şeytanlığı var. | Open Subtitles | لديك نية أُمك الصالحة و سلوك والدك الشيطاني أيضاً |
| Fotoğraftaki kız, annenin en yakın arkadaşıydı. | Open Subtitles | الفتاة التى هذه الصورة هُنا، إنها صديقة أُمك المُفضّلة. |
| Annenle bu şekilde konuşma. | Open Subtitles | لا تتحدثي مع أُمك هكذا؟ |
| "Annenle olan mutsuzluğunu anlat." | Open Subtitles | "أخبرنى عن مُشكلة حدثت مع أُمك." |
| anneni yahudi doktorların hayatta tutuyor olmasına seviniyorsundur. | Open Subtitles | الأطباء اليهود يبقون أُمك حية، لابد أن يعجبك |
| Anneniz değil. | Open Subtitles | ليست أُمك |