| Programınızın set yöneticisi kayınbiraderimin kuzeni. | Open Subtitles | إن مدير أرضية برنامجكما هو إبن عم أخو زوجى |
| Ama kocamın kuzeni olduğu için ona yardım etmesi gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | لكن بمـا أنه إبن عم زوجي فأخبره أنّه لا بدّ أن يساعده |
| T-t-tıpkp kuzeni Penguinever'in dediği gibi, Zaman altındandır... | Open Subtitles | بينما بينما بينما إبن عم بنجويينيفر يَقُولُ، الوقت ذهبيُ |
| Orada bir kuzenim var, ha-ha-ha. | Open Subtitles | نعم؟ أنا عِنْدي إبن عم مِنْ هناك. ها ها ها. |
| Üçüncü kuzenim rodeo gösterilerine çıkardı. | Open Subtitles | كان لدي إبن عم ثالث والذي كان مهرّج مسابقة رعاة بقر. |
| Bir arkadaşımın kuzeninin kızkardeşinin kayınbiraderi aynı şirkette 20 yıl çalışmış. | Open Subtitles | أخ شقيقة إبن عم صديقي عمل في نفس الشركة 20 سنة |
| "Saygımın ifadesi olan Dizbağı Nişanı'nı kabul et, kuzen." diyecek. | Open Subtitles | الرجاء تقبل رباط الجورب كعلامة إحترامى يا إبن عم |
| Sheldon'in kuzeni rehabilitasyondan kaçmis. simdi Long Beach'te bir motelde. | Open Subtitles | لا، إبن عم شيلدن هرب من مركز التأهيل وهو في غرفة على الساحل |
| Kralın geri zekalı ama iyi niyetli kuzeni? | Open Subtitles | إبن عم الملك البذيء لكنه صاحب نية حسَنة ؟ |
| Sizi evlendirmesi için bulduğun yabancı birinin garip, korkunç kuzeni. | Open Subtitles | إبن عم غريب ومخيف يقرب لغريب عجوز سيزوجكم |
| - Ünikorn'un doğuştan kuzeni mi filan mı? | Open Subtitles | هل هذا إبن عم وحيد القرن الهجين ؟ الجاموس |
| Yani aptal kuzeni falan yokmuş, ama benzer şekilde. | Open Subtitles | أعنى ، لا يوجد إبن عم غبى أو شئ كهذا ولكن الأمر مُماثل |
| Oranın yöneticisi Profesör Park'ın kuzeni... - ...ve birilerinin damadı. | Open Subtitles | المدير بارك من هناك هو إبن عم الطبيب بارك ومحامي عائلتي |
| Strozi'nin çenesi düşük kuzeni Giorgio... şu an Meksika'ya doğru yolda... bir dostunu görecekmiş, adamın adı Ramirez. | Open Subtitles | ذلك الثرثار إبن عم ستروزي،جورجيو... فيطريقهللمكسيكالآن... لرؤية صديقك، رجل يدعى راميريز. |
| İş bulmanıza yardım edebilecek bir kuzenim var. | Open Subtitles | لدي إبن عم يمكنه أن يساعدكم في إيجاد عمل. |
| Sanırım Reebok'ın kamyonunu süren bir kuzenim var. | Open Subtitles | أعتقد أنه لدى إبن عم يعمل كسائق شاحنة فى ريبوك |
| Bir kuzenim var, Dokuz yaşında. | Open Subtitles | لدي إبن عم يبلغ من العمر 9 سنوات بدأ من الآن يتورط في المتاعب |
| Ama kuzenim bu müzikal işlerden anlayan birini tanıyor. | Open Subtitles | لكن مهلاً، أنا لدي إبن عم يعرف الرجل الذي لديه سر جميع مستلزماتنا الموسيقية |
| Yevhen'in kuzeninin öyle bir izlenimi var. | Open Subtitles | إبن عم يافهن لديه انطباع بأَنْك قتلته. |
| Seni bir kardeş veya kuzen gibi seviyorum öyle ki Noel'de gelmesini istediğin ve gitmesini görmek istediğin gibi biri. | Open Subtitles | إبن عم ،شخص تتطلّعُ حقاً لرُؤيته في عيد الميلاد ثم تكون مسرورا كثيرا برحيله |
| Kentucky'de Dewey diye bir kuzenin var mı? | Open Subtitles | هل لديك إبن عم يسمى " ديوي " في " كنتاكي " ؟ |
| Danny size söylemedi, değil mi? Ben Rebecca'nın en sevdiği kuzeniyim. | Open Subtitles | دانى" لم تخبركِ , أليس كذلك ؟" أنا إبن عم "ريبيكا" المفضل |
| - Kimse tanışmadı. Kayzer'in üçüncü kuzeni ve şeytanın ikinci kuzeniymiş. | Open Subtitles | لم يلقه أحد، يقولون لأنه إبن عم القيصر |
| Büyükannenin kuzenlerinden biriydi. | Open Subtitles | كان إبن عم جدتي |