| Bilmiyorum. Haşerecileri aradık ve bu herifler çıkageldi. | Open Subtitles | لا أعلم إتصلنا على مكافحة الحشرات وهؤلاء الرجال ظهروا |
| Babasını aradık ve hastaneye onu görmeye gitti. | Open Subtitles | لقد إتصلنا بوالدها و سيقابلها في المستشفى |
| Palyaçoyu aradık ve kendisini iyi hissetmediği için bugün buraya gelemeyeceğini söyledi. | Open Subtitles | إتصلنا بالمهرج وقال إنه لايشعر بتحسن ولن يستطيع المجئ هذا اليوم |
| Şimdi ararsak swat ekibinin buraya gelmesi en az 10 dakika sürer. Aynen. | Open Subtitles | إذا إتصلنا بفرقة التدخل السريع الآن يلزمهم على الأقل 10 دقائق ليكون هنا |
| Numarasını verdiğin kişiyle bağlantı kurduk, başarısız oldu, ve şimdi işim yarıda kaldı. | Open Subtitles | لقد إتصلنا بالرجل الذى أعطيتنات رقمه ولم يثبت كفائته و الأن أنا لدى عمل أريد إنجازه |
| Üçüncü dünya bağlandı. Biz bağlandık. | TED | دول العالم الثالث الآن موصولة بالإنترنت. نحن قد إتصلنا (بالإنترنت). |
| aradığımızda hattı meşguldü. Şimdi de orada değil. | Open Subtitles | عندما إتصلنا أولاً , كان خطة مشغولاً الآن , ليس موجود هناك |
| Civardaki birkaç rahibi daha aradık ama hepsi haberler yüzünden panik içindeydi. | Open Subtitles | إتصلنا بعدد من الكهنة في المنطقة لكن كانوا كلهم مذعورين بسبب تقارير الأخبار |
| Açık olmalıydı. aradık, kimse cevaplamadı. | Open Subtitles | يفترضُ أن تكونَ مفتوحة إتصلنا ولم يجب أحد |
| Müvekkilleri aradık ama ser verip sır vermediler, ...şu anda ayrılmayla ilgili bir planlarının olmadığını söylediler. | Open Subtitles | إتصلنا بالموكليين لكنهم كتومين ولا يتحدثون قالو بأنهم لا يعتزمون المغادرة في الوقت الحالي |
| Telefonunuzda aradığınız son numarayı aradık arkadaşınız birkaç saattir uyanmanızı bekliyor. | Open Subtitles | لقد إتصلنا بآخر رقم قمت بالإتصال به، لذا صديقك ظل متظراً أن تفيق لمدة ساعتين |
| - Ulaşmaya çalıştım. Cep telefonunu aradık ama açan olmadı. Evine ajan yolladık. | Open Subtitles | حاولنا، إتصلنا بهاتفها النقال، ولا يوجد رد، لذا لدينا عميل في طريقه إلى منزلها. |
| Onu aradık ama ulaşamadık. | Open Subtitles | إتصلنا بها, جربنا الهاتف اللاسلكي لكن لا شيئ |
| Evini aradık, ortadan kaybolduğunu söylediler. | Open Subtitles | , عندما إتصلنا بها قالوا أنها إختفت |
| Bu yüzden Florida Park Hizmetleri'ni aradık. | Open Subtitles | " لهذا إتصلنا بخدمة موقف سيارات " فلوريدا |
| Onları aradık. Bizi bekliyorlar. | Open Subtitles | إتصلنا عليهم وإنهم يتوقعون حضورنا |
| Aileni aradık. Yoldalar. | Open Subtitles | إتصلنا بوالديكِ وهما في طريقهما إلى هنا |
| Eğer onu ararsak, herşeyin onun etrafında döndüğünü düşünecek. | Open Subtitles | إذا إتصلنا عليها ستكون مقتنعة، عليها فعل كل شئ بنفسها هنا. |
| Peki, polisi ararsak ne olur? | Open Subtitles | الأن لو إتصلنا بالشرطة ماذا سيحدث؟ |
| Onu yavaşlatmak için tüm ulaşım ajansları ile bağlantı kurduk. | Open Subtitles | إتصلنا بكافة وكالات النقل في محاولة لإبطائها |
| Aknot, dünyaya bağlandık. | Open Subtitles | أكنوت، لقد إتصلنا بالأرض |
| Ama geçen hafta aradığımızda getirmemi söylemişlerdi. | Open Subtitles | لكننا إتصلنا الأسبوع الماضي و سمحو لنا بإحظاره |
| Bu sabah üretici ile temasa geçtim. Yanıt bekliyoruz. | Open Subtitles | إتصلنا بإدارة التخطيط صباحاً و ننتظر وصولها |
| Yemek şirketiyle görüştük. | Open Subtitles | إتصلنا بشركة توريد الأطعمة وليس لهم سجلات |
| CIA'deki arkadaşlarımızla iletişime geçtik ama bize hiçbir şey söylemediler. | Open Subtitles | إتصلنا بأصدقاءنا في وكالة الإستخبارات المركزية لكن... لم يخبرونا بشيء |