| Tüm doğru cevapları verdi, terapiye girdi. | Open Subtitles | ،كانت كلّ إجاباته صحيحة وخضع للعلاج النفسيّ |
| Scott, SAT sınavında bir soruyu kaydırıp bütün cevapları yanlış olunca ağlamıştı. | Open Subtitles | أصحيح ذلك؟ سكوت بكى خلال الاختبار عندما نسي الإجابة على سؤال بالخطأ -وجميع إجاباته كانت خطأ |
| Konuşacak ve bütün sorularımızı yanıtlayacak ve cevapları hoşumuza gitmezse tam oracıkta o şerefsizi inkâr edeceğim. | Open Subtitles | سيتحدث وسيجيب على جميع أسئلتنا ...وإن لم تعجبنا إجاباته |
| - Belki de onu bir kreşe vermeliyiz. - Lois, onun cevapları gayet açık. | Open Subtitles | ربما علينا أن نضعه بالروضة - لويس)، إجاباته تنحرف عن الطريق الرئيسي) - |
| Belki de, şu kardinal Wolichek'e aradığı cevapları versek iyi olur. | Open Subtitles | ربّما يجب أن نساعد الكاردينال (ويلتشيك) في إيجادِ إجاباته. |
| cevapları kısaydı. | Open Subtitles | كانت إجاباته مقتضبة |
| Yoksa cevapları asla bulamazsın. | Open Subtitles | وإلا فلن تعثري على إجاباته. |
| Mesajlarını iletir, cevapları getirirdim. | Open Subtitles | أحمل رسائله وأرد إجاباته |
| cevapları şimdi kontrol ettim. | Open Subtitles | راجعت بالفعل إجاباته. |
| Paul'un kaçamak cevapları, Susan'ı çileden çıkartmıştı. | Open Subtitles | غضبت (سوزان) من تهرب (بول) في إجاباته |
| - cevapları (...) idi, Sayın Yargıç. | Open Subtitles | -كانت إجاباته... |