| - Bu senin evinse, sende kalsın. Umurumda değil. - Hayatım bitti. | Open Subtitles | إذا كان هذا بيتك إحتفظ به لا ألقى بالا له حياتى ضاعت |
| Saç tokalarını bulursan kalsın. tut şunu biraz. | Open Subtitles | . إذا وجدت دبابيس شعر ، إحتفظ بها أمسك بهذا من فضلك ؟ |
| Üstü kalsın. Bizi bekle, tamam mı? | Open Subtitles | هاك 3 دولارات إحتفظ بالباقي، لكن إنتظرنا ، حسن ؟ |
| Bu sevimliliğini biraz da bugünkü reklam çekimine sakla baba. | Open Subtitles | إحتفظ ببعض من هذه الروعة لتصويرنا التجاري لهذا اليوم، أبي؟ |
| Bu sevimliliğini biraz da bugünkü reklam çekimine sakla baba. | Open Subtitles | إحتفظ ببعض من هذه الروعة لتصويرنا التجاري لهذا اليوم، أبي؟ |
| al, sakla, yok et, ne yaparsan yap. Fazla zamanımız yok. | Open Subtitles | إحتفظ به , أخفيه , دمره , أىً كان لكن لا يوجد لدينا وقت |
| Ama her mektubu saklar, yayında olsun olmasın her telefon konuşmasını kaydederdi. | Open Subtitles | لكنه إحتفظ بكل الرسائل الإلكترونية، و تسجيل لكل المكالمات الهاتفية، |
| Tamam, tamam, Üstü sende kalsın. Benim umurumda değil. | Open Subtitles | ,حسنا ً إحتفظ أنت بالفرق حسنا ً , ذلك لا يهمنى |
| Tamam, tamam, Üstü sende kalsın. Benim umurumda değil. | Open Subtitles | ,حسنا ً إحتفظ أنت بالفرق حسنا ً , ذلك لا يهمنى |
| Sende kalsın, kalan hayatın hapiste geçecek. | Open Subtitles | إحتفظ به , أنت ستقضـى بقية حياتك بالسجـن |
| - Olaydan uzak dur. Üstü kalsın. - Pek sanmıyorum. | Open Subtitles | توخ الحظر , إحتفظ بالفكة أجل طبعا لاتعتقد أننى لن أحتفظ بها |
| Sol kolun sende kalsın. Bana kolluğum yeter. | Open Subtitles | إحتفظ أنت بذراعك الأيسر، و أنا سأحتفظ بالتسوية المُجزية |
| Sol kolun sende kalsın. | Open Subtitles | ، إحتفظ أنت بذراعك الأيسر و أنا سأحتفظ بالتسوية المجزية |
| Görmediğin sürece fikirlerini kendine sakla. | Open Subtitles | إحتفظ بآرائك لنفسك ، إلا إذا كنت رأيت شيئاً |
| Çok güzel, dinle, makaleyi sakla ve dersten sonra okursun. | Open Subtitles | إسمعني, إحتفظ بالمقالة, يُمكنك قرائتها بعد إنتهاء الحصة |
| Carter'a sakla. Sadece güzel bir yemek için geldik. | Open Subtitles | إحتفظ به لكارتر لقد أتينا فقط من أجل الطعام الجيد |
| al işte. Belki ihtiyacın olur. - Niye iki binlik veriyorsun? | Open Subtitles | إحتفظ به ، إنك قد تحتاج لهم لماذا ألفان؟ |
| Kız sana parayı almanı söyledi. O yüzden para al ve bizi rahat bırak. | Open Subtitles | الاَن, هي تطلب منك أن تحافظ على مالها إذن إحتفظ به وأعطنا مجال |
| Tamam, sende büyükleri olsun ve bende de eşantiyonluk şeyler gibi küçük şeyler. | Open Subtitles | حسناً، جيد إحتفظ أنتِ بالكبيرة الحجم وسأحتفظ أنا بالصغيرة كهدية وداع |
| Sen bizi şu gulyabani Crittenden'den uzak tut, ve bende sana anlaştık diyeyim. | Open Subtitles | أنت إحتفظ بهدفك فى محاولة طردنا. وأنا سأقول لك أن لدى صفقة لأعقدها، أليس كذلك يا شباب؟ |
| Birkaç ay. Baal karakolu diğer Düzen Efendileri'nden saklamış. | Open Subtitles | عدة شهور، بال إحتفظ بالقاعدة مخفية عن سادة النظام الآخرين |
| Saat geçiyor. Makyajımı tazeleyeceğim. Bana bir çörek ayır, çöreğim. | Open Subtitles | تأخر الوقت، يجدر بي الإستعداد إحتفظ لي بكعكة ياكعكتي |
| al. Bunu unutma. | Open Subtitles | حسناً، إحتفظ بتلك الخوذة وابق على إتّصال دائم. |
| Kalmayı çok isterdim ama Washington'dan bekleniyorum. Kartımı saklayın, efendim. | Open Subtitles | محتاجيـني في واشنطــن لكن إحتفظ في بطاقتـي |
| devam et de, o şişeni götüne sokuvereyim. | Open Subtitles | إحتفظ بأفكارك وسأدفع هذه الزجاجة بعقلك البارع |