| Evlenmeyi sen seçtin, anne olmayı sen seçtin. | Open Subtitles | إخترتَ زَواج، إخترتَ أَنْ يَكُونَ عِنْدَكَ أطفالُ. |
| Düşünüyordum da, Maria başını belaya sokmak yerine sen olumlu davranmayı seçtin. | Open Subtitles | لَكنِّي كُنْتُ افْكر، ماريا، بدلاً مِنْ وضع نفسك فى المشاكل إخترتَ أَنْ تَعمَلُى شيء بنّاء |
| Onun infaz edileceğini bildiğin hâlde kocamı, kendi arkadaşını suçlamayı seçtin sen. | Open Subtitles | لقد إخترتَ توجيه الحكم لزوجي و هو صديقكَ على الرغم من علمكَ بأنّه سيُعدم لذلك |
| Kızımı da bu suçlamalara dâhil etmeyi seçtin şimdi de bunu seçiyorsun. | Open Subtitles | و إخترتَ أنْ تُدخل إبنتي في تلكَ الأحكام و الآن أنتَ تختار هذا |
| -Ama iş yaş ayrımcılığına geldiğinde, sınır belirlememeyi seçtiniz. | Open Subtitles | لَكنَّك إخترتَ ليس لحول الشيخوخةِ. |
| Hatalı olan tek silahı seçtiniz. | Open Subtitles | إخترتَ الشيء الوحيد الخاطئ بهذا المكان |
| Senden daha iyi hayatları olduğu için onları öldürmeyi seçtin, değil mi? | Open Subtitles | لقد إخترتَ أن تسلب حياتهم لأنّك إعتقدتَ أن حياتهم كان أفضل من حياتكَ أليس ذلك صحيحاً ؟ |
| - Ve sen bunu seçtin. | Open Subtitles | وأنت إخترتَ هذا؟ فكّرْ في الموضوع: |
| Kuru temizleme işini sen seçtin. | Open Subtitles | إخترتَ العَمَل في المنظفون الجاف. |
| Atlantis'e gelmek için yanlış zamanı seçtin. | Open Subtitles | أخشى إنكَ إخترتَ الوقت غير "المناسب لتأتي إلى "أتلانتس |
| - Benim tarikatımı rastgele seçtin yani? | Open Subtitles | , إخترتَ أخويّتي بصورة عشوائية ؟ |
| Yanlış tarafı seçtin, ese. | Open Subtitles | إخترتَ الجانب الخاطئ |
| İşini bırakmayı kendin seçtin. | Open Subtitles | إخترتَ تَرْك شغلِكَ. |
| Sen, bana söylememeyi seçtin. | Open Subtitles | إخترتَ أَنْ لا تُخبرَني. |
| Sen de kendininkini seçtin. Savaşacağız. | Open Subtitles | وأنت إخترتَ لك. |
| Ama sen beni gözardı etmeyi seçtin. | Open Subtitles | لَكنَّك إخترتَ إهْمالي. |
| - Sen de Rusça'yı mı seçtin? | Open Subtitles | و إخترتَ الروسية؟ |
| Yanlış sokağı seçtin. | Open Subtitles | إخترتَ الزُقاق الخاطئ |