| Kendi değerini arttırabilmek için benim tanığımı kaçırdı. | Open Subtitles | أنا متأكد إنه إختطف شاهدي لأغراضه الشخصية |
| Loveless birkaç metalürji mühendisi kaçırdı, yapacağı şey zırhlı olacaktır. | Open Subtitles | لفليز إختطف بعض علماء المعادن، لذا مهما هو أنشاء سيكون عنده درع |
| Avatar kızımı kaçırdı ve sizden, kızımı her ne pahasına olursa olsun evine geri getirmenizi istiyorum. | Open Subtitles | لقد إختطف الآفاتار ابنتي أريدكما أن تفعلا أي شيء لترجعوها إلى المنزل |
| Köpeği kaçıran kişi kiralık araba kullanıyormuş. | Open Subtitles | الرجل الذي إختطف الكلب كان يقود سياره مستأجره. |
| Brandon ve Vincent, Scotman öldükten 4 hafta sonra kaçırıldı. | Open Subtitles | لقد إختطف براندون و فنسنت بعد وفاة سكوتمان بأربعة أسابيع |
| Bilmiyoruz. Ama üç gecedir gelip birini kaçırıp gidiyor. | Open Subtitles | لا نعرف, لكن في كل ليلة هاجمنا فيها إختطف واحداً منا |
| Ailemin kalan kısmını uzaylılar kaçırdı ve sizinle harcadığım her dakika onları aramak için bir dakika daha az zaman geçirmem demek. | Open Subtitles | لقد إختطف الفضائيون باقي عائلتي وكل دقيقة أقضيها معكم أخسر بها دقيقة في البحث عنهم |
| Bu bir çocuk kaçırma davası. Bu adam küçük bir çocuğu kaçırdı. | Open Subtitles | تبدو كأنها قضية إختطاف هذا الرجل إختطف طفل صغير |
| Bu bir çocuk kaçırma davası. Bu adam küçük bir çocuğu kaçırdı. | Open Subtitles | تبدو كأنها قضية إختطاف هذا الرجل إختطف طفل صغير |
| Dünya ile bağlantımızı kaybettik, bu şeyi uçuramıyoruz ve o rezil adam büyükbabamı kaçırdı. | Open Subtitles | لقد فقدنا الاتصال مع الأرض، لا يمكننا أن نطير بهذا الشيء وذلك اللعين إختطف جدي |
| Yağmacılar, araca saldırıp, saldırganı kaçırdı sonra da onu Votan Birliği'ne satacak. | Open Subtitles | يهاجم المهاجمون القافلة، إختطف القاتل، وبعد ذلك يبيعه يعود إلى Votanis جماعي. |
| Birileri Iosava'yı kaçırdı. Bizimle gelmezseniz ikinizi de öldürürüz! | Open Subtitles | أحبط العملية أحدهم إختطف ايسوفا من الشارع |
| Dün akşam, Rocky Sullivan Frazier'ı kaçırdı. | Open Subtitles | ليلة أمس، روكى سوليفان إختطف فرايزر |
| Kamyonumu kaçıran, işimi kaybetmeme sebep olan bütün güvelik teşkilatının peşime düşmesini sağlayan kişiye mi? | Open Subtitles | رجل إختطف سيارتي و أضاع وظيفتي و جعل كل رجال الأمن في المدينة يبحثون عني؟ |
| Küçük şekerparesini kaçıran eşşoğlueşşeği de getirmenizi istiyor. | Open Subtitles | إن يريد منك أن تحضر له من إختطف يقطينته الصغيره |
| İki kadını kaçıran adam... hakkındaki haberi okudun mu? | Open Subtitles | هل قرأتى عنها ذلك الرجل الذى إختطف إمرأتين؟ |
| ...alınan bilgilere göre bebek Anthony kaçırıldı ve hala hayatta olabilir. | Open Subtitles | بعض المعلومات تشير إلى ان الطفل أنتوني قد يكون إختطف وقد يكون حيّ. |
| Arkadaşım Gary ortağınızdan hemen önce kaçırıldı. | Open Subtitles | رفيقي، غاري، حقّ؟ هو إختطف. مباشرة قبل شريكك. |
| 2 yıl önce buraya gelen bir adam vardı mola yerinden bir çocuk kaçırıp madenin hava boşluğuna attı. | Open Subtitles | لقد أتا هنا رجل من سنتين , إختطف صبي صغير من المحطة وألقى به في المنجم |
| Açık denizde kaçırılan geminizi tespit ettik. | Open Subtitles | حدّدنا مكان سفينتك تلك التى إختطف فى عرض البحار. |
| Çinli bir diplomatın 10 yaşındaki kızı bu sabah... kaçırılmış ve seni bu davada istiyorlar. | Open Subtitles | إبنة الدبلوماسي صيني بعمر 10 سنوات إختطف هذا الصباحِ وهم يريدونَك فى القضية |
| Andy'yi kaçıranın bunu dinlediğini farzediyoruz. | Open Subtitles | علينا أن نفترض أنه أيا كان من إختطف آندي فهو يستمع |
| Sanırım Muhteşem'i kimin kaçırdığını biliyoruz. | Open Subtitles | لكن يجب أن نخرج من هنا نعتقد أننا نعلم مَن إختطف الرائع |
| Hayır, o iyi değil. Az önce bana kaçırıldığını söyledi. | Open Subtitles | لا، هو ليس بخير .لقد أخبرني للتو انه إختطف |
| 2009'da anne, polis raporunu doldurduğunda Gavin'in kaçırıldığına ısrarcıymış. | Open Subtitles | بالعودة لعام 2009 عندما قدمت الأم بلاغا للشرطة أصرت على أن غافين إختطف |