| Bütün bildiğim bu adamların partimizi bastığı ve çıkarmaya çalıştığımızda da deliye döndükleri. | Open Subtitles | كل ما أعرفه أنهم أفسدو حفلنا و عندما حاولنا إخراجهم صاروا يتصرفون بجنون |
| - Onları dışarı çıkarmaya çalıştın mı? | Open Subtitles | هل حاولتم إخراجهم ؟ ماذا تقترحين أن نفعل يا سيادة المحامية ؟ |
| Rehinelerin hayatı tehlike içinde olduğu için hükümet rehinecilerin taleplerini kabul etmeye ve onları yurt dışına çıkarmaya karar verdi. | Open Subtitles | بسبب تهديد حياة الرهائن. قررت الحكومة الخضع لمطالب الذين سطوا على البنك. و إخراجهم من الدولة |
| Peki onları uçaktan nasıl çıkarmayı planlıyorsunuz? | Open Subtitles | إذا كيف تنوي إخراجهم خارج المنزلقة |
| Onları gömmektense yukarı çıkarmayı daha çok seviyorum. | Open Subtitles | أحب إخراجهم أكثر من دفنهم. |
| Karşı tarafa ulaşınca, onları kurtarabiliriz. | Open Subtitles | ما إن نبلغ الجانب الآخر، سنتمكن من إخراجهم |
| Karşı tarafa ulaşınca, onları kurtarabiliriz. | Open Subtitles | ما إن نبلغ الجانب الآخر، سنتمكن من إخراجهم |
| Sizce de bu cihaz uzaylıları, Başkan'ın onları çıkarmaya çalıştığı gölgelere geri dönmeye zorlamaz mı? | Open Subtitles | ألا تظني أن هذا الجهاز سيجبر الفضائيين للعودة للظلمات التي تحاول الرئيسة إخراجهم منها؟ |
| Onları çıkarmaya çalıştım ancak başaramadım. | Open Subtitles | لقد حـاولت إخراجهم... لكن لم أستطع... |
| Onları çıkarmaya çalıştım ancak başaramadım. | Open Subtitles | لقد حـاولت إخراجهم... لكن لم أستطع... |
| Onları oraya soktun, şimdi de çıkarmaya çalışıyorsun | Open Subtitles | إنهم هناك الآن حاول إخراجهم |
| - Onları oradan kurtarabiliriz değil mi? | Open Subtitles | نستطيع إخراجهم من هناك ، أليس كذلك؟ |