| Ya da sonra beni aramak istersen, kesinlikle arayabilirsin, herhalde. | Open Subtitles | أو إذا تريد ان تتصل بي بعد ذلك، يمكنك ذلك |
| Ben sadece eğer istersen tam şurada bir el var demiştim. | Open Subtitles | هناك تمامًا إذا تريد، إذا تريد يدّ ذلك كان مضحك جدّاً |
| Benim hayatım o kadar değerli değil. Bu yüzden başlamak istersen, al! | Open Subtitles | الآن، أنا لا أَحمل لغم ثمين جداً، لذا، إذا تريد البدء، هنا! |
| Afedersiniz Memur bey ama kimliklerimiz içeride. Eğer isterseniz hemen gidip getireyim. | Open Subtitles | أنا آسف تركناهم بالداخل إذا تريد يمكن أن نذهب لنحصل عليهم الآن. |
| Eğer isterseniz bunu merkezde de yapabiliriz. | Open Subtitles | يستمع، سيدة، نحن نستطيع نعمل هذا وسط مدينة، إذا تريد |
| Eğer onun hayatını kurtarmak istiyorsan şu çekmeceyi açmama yardım et. | Open Subtitles | آر 819. إذا تريد التوفير حياته، أنت ستساعدني مفتوح هذا الساحب. |
| Şövalye... eğer paranızı hemen şimdi almak istiyorsanız, bunun için dövüşmelisiniz. | Open Subtitles | أيها النبيل إذا تريد مالك الآن فيجب أن تحارب من أجلة |
| İstersen sen, bir gezintideymişiz gibi hafif gezebilirsin. | Open Subtitles | , تسطيع أن تسافر خفيفاً,إذا تريد . كأنك ذاهب للتنزه |
| İstersen eşyalarını topla da çıkalım buradan. | Open Subtitles | إذا تريد أن تحزم بعض الأشياء، نحن يمكن أن نخرج من هنا. |
| Bu arada, eğer bir bakmak istersen içeride sevişen iki kişi var. | Open Subtitles | بالمناسبة، شخصان يعبثان هناك إذا تريد التحقق من ذلك |
| İstersen beni internetten araştırabilirsin. | Open Subtitles | أنت يمكن أن تبحث عني على الإنترنت إذا تريد |
| İstersen bunu ödünç alabilirsin. Seveceksin. | Open Subtitles | هنا, أنت يمكن أن تستعير هذا إذا تريد هو يحبه |
| Problem yok, eğer istersen senin için kameraya kaydederim. | Open Subtitles | لا مشكله ، إذا تريد أشغل الكاميرا و اعطيك الشريط |
| Eğer yardım etmek istersen yapmam gereken bir şey daha var. | Open Subtitles | حسناً, إذا تريد المساعده هناك شيء واحد يجب أن أفعله |
| Eğer isterseniz bu gece için size güvenli bir yer ayarlayabilirim. | Open Subtitles | أنا أستطيع ترتيب بيئة آمنة لك اللّيلة، إذا تريد. |
| Eğer isterseniz, tabii ki. | Open Subtitles | - متأكّد، إذا تريد إلى. - نعم. |
| Eğer onlara yardım etmek istiyorsan gerçek bir avukat tutmalarını söyleyin. | Open Subtitles | تعرف، إذا تريد حقا أن تساعد زبائنك، يحصل عليهم محامي حقيقي. |
| Kartallarla sevişmek istiyorsanız, uçmayı öğrenmelisiniz. | Open Subtitles | ' إذا تريد الممارسة الجنس مع بالنسور، أنت يجب أن تتعلم الطيران. |
| Shin Ji Hyun'u bulmak istiyorsan gidip tırlatana kadar ara. | Open Subtitles | إذا تريد إيجاد شين جي هيون، قم بإيجادها بنفسك |