| Ben aynı zamanda ilk inanlar da olup olmadıklarını öğrenmek istiyorum. | Open Subtitles | لكنني أُريد أن أعرف ما إذا كانوا أيضاً من أوائل المؤمنين. |
| Ve bazı benzerler ile, onlar gayet iyiler. Onların gerçek olup olmadığını bilmiyorsunuz. | TED | ومع بعض المتشابهات, هم جيدين للغاية أنت لا تعلم إذا كانوا حقيقيين ام لا |
| eğer kabul ediyorlarsa, onları teşhis ve tedavi için cesaretlendirin. | TED | إذا كانوا منفتحين على ذلك، شجعهم على طلب تقييم وعلاج. |
| Buraya Louisiana devletini saklayabilirsin ve eğer senin bulmanı istemeseydiler asla bulamazdın. | Open Subtitles | يمكنك إخفاء ولاية لويزيانا هنا ولا يجدونها ابدا إذا كانوا لا يريدونك |
| Madem geçecekler neden geçmiyorlar? | Open Subtitles | لماذا لا يتخطوننا إذا كانوا يريدون ذلك ؟ |
| Bazı içe dönük insanlar, dürüst olsalar bu salgının onlar için cennetten gelmiş bir nimet olduğunu söyler. | TED | فبعض الانطوائيين، إذا كانوا صريحين، قد يقولون أن هذه الجائحة هي نعمة من السماء بالنسبة لهم. |
| Tabii eğer yaptılarsa ve bunu kanıtlayabilirsek. | Open Subtitles | إذا كانوا فعلوها وإذا استطعنا إثبات هذا. |
| Ve eğer onlara bulaşmışsa, bize de bulaşmış olma ihtimali çok yüksek. | Open Subtitles | , إذا كانوا أصيبوا بالعدوى . هناك أحتمال أن نكون مثلهم أيضاً |
| İş yerini ara nerde olduğunu biliyorlar mıymış öğren. | Open Subtitles | حسناً، إتصل بمكتبه و أنظر ما إذا كانوا يعلمون مكانه |
| Gerçekte olup olmadığını umursamadan fazla kilolu olduğunu düşünen kadınlar daha yüksek işe devamsızlık oranlarına sahipler. | TED | النساء اللواتي يظنن بأنهن سمينات بغض النظر عما إذا كانوا كذلك بالفعل يتغيبن عن العمل بنسبة أكبر |
| Düzenli kilise üyesi olup olmadıklarını sorun. | Open Subtitles | جميل الآن تأكدوا من سؤال الناس إذا كانوا أعضاء الكنيسة بانتظام |
| Meksika'ya giden ve Lenin'le Stalin'in silah arkadaşı Trotsky'nin kafasına kazmayı geçirenlerin aynı kişiler olup olmadığını merak ediyorum. | Open Subtitles | ما أتساءل ما إذا كانوا نفس الأشخاص الذين ذهبوا إلى المكسيك ووضعوا الفأس في جمجمة |
| Özgür olup olmayacakları hala bir muamma ama eğer mangal gibi yürek özgürlük kazanabiliyorsa, Macarlar kazanırlar. | Open Subtitles | ما إذا كانوا سينالون حريتهم قضية تظل مفتوحة لكن إن كانت الشجاعة المطلقة تستطيع نيل الحرية فسوف ينالونها |
| eğer orada yukarıda yaratıklar olduğunu biliyorlarsa, bizi neden gönderdiler? | Open Subtitles | إذا كانوا عرفوا أن هناك أغراب بالأعلى، إذن لماذا أرسلونا؟ |
| General, eğer Goa'uld silahları varsa, başka neleri olduğunu da merak ediyor olmalısınız. | Open Subtitles | إذا كانوا حصلو على أسلحة جواؤلد يجب أن تتسائل على ماذا حصلو أيضا |
| Pekâla, eğer seninle birlikte görüneceksem şu görünüşün için bir şey yapmalıyız. | Open Subtitles | حسناً.. إذا كانوا سيشاهدوني معك يجب علينا فعل شيء حول هذا المظهر |
| Madem görmek istiyorlar, onlara gösterecek bir şeyim var. | Open Subtitles | إذا كانوا بحاجة لرؤية شيء ما لدي ما استطيع عرضه |
| Madem evdeydiler beysbol maçı izlediklerini neden söylediler? | Open Subtitles | إذا كانوا في البيت, لمَ يكذب حول مشاهدته للبيسبول؟ |
| Beş saat önde olsalar bile sınıra kadar rahat 500 mil var. | Open Subtitles | لا تتعجل حتى إذا كانوا يسبقوننا بخمس ساعات هناك 500 ميل إلى أقرب الحدود |
| Bir tür delici canlı bile olsalar bir ağacın o kadar içine işleyemezler. | Open Subtitles | حتى إذا كانوا ثاقبين من نوع ما فإنهم لن يعملوا عميقا جدا |
| Tabii bayan jimnastiği gösterildiğinde, belki bir şansın olabilir. | Open Subtitles | إلا إذا كانوا يعرضون جمباز السيدات، فلديكِ فرصة |
| Senin nasıl biri olduğun hakkında haklılarsa onlara senin hakkında yanıldıklarını ne düşündürür? | Open Subtitles | إذا كانوا محقّين حول مَنْ أنت ماذا تعتقد سيَجْعلُهم مخطئين حول ماذا تَعمَل؟ |
| O sırada biz de kurbanlarıyla konuşalım bakalım raporlarında bahsetmedikleri bir şeyler hatırlıyorlar mıymış. | Open Subtitles | سنتحدث إلى الضحايا ونرى إذا كانوا يتذكرونَ اي شئ نسوا ذكرهُ في الإفادة |
| Şayet o şeye bağlandılarsa işleri daha da kötüleştirmeden neyle uğraştığımızı öğrenmemiz gerek. | Open Subtitles | ،إسمعني كارتر إذا كانوا مرتبطين بهذا الشيء فنحن بحاجة لمعرفة مع ماذا نحن نتعامل لكي لا نتجه نحو الأسوأ |