Eğer bana onu kurtarabileceğimi anlatmaya çalışıyorsan, bunu söyle yeter. | Open Subtitles | إذا كنت تحاول إخبارى بأننى أستطيع إنقاذها فقط أخبرنى كيف |
Eğer bana onu kurtarabileceğimi anlatmaya çalışıyorsan, bunu söyle yeter. | Open Subtitles | إذا كنت تحاول إخبارى بأننى أستطيع إنقاذها فقط أخبرنى كيف |
Onlardan biri gibi olmaya çalışıyorsan bu sana hiç uymuyor. | Open Subtitles | إذا كنت تحاول أن تكون واحد منهم، فهذا لا يُناسبك. |
- Açıkçası ödleklik edip benden kaçtığın zamanı telafi etmeye çalışıyorsan başardın. | Open Subtitles | حسناً, إذا كنت تحاول التعويض عن مغادرتك مثل الجبان, إذن وفيت إشارتك |
Eğer beni değerinizi yükseltecek bir şeyle besleyecekseniz, ilgilenmiyorum. | Open Subtitles | إذا كنت تحاول تقديم تشجيع سخي إليّ، فأنا غير مهتمة |
Eğer beni hâlâ korkutmaya çalışıyorsan seni tokatlarım. | Open Subtitles | إذا كنت تحاول أن تبقي لتخويف لي، وأنا سوف أعطيك لكمة. |
Beni korkutmaya çalışıyorsan şayet, bu hiç komik değil. | Open Subtitles | أسمع؛ إذا كنت تحاول تخويفي لا أظن أن ذلك مسل |
Lana'yla beni ayırmaya çalışıyorsan, işe yaramayacak. | Open Subtitles | إذا كنت تحاول تفريقي عن لانا فلن ينجح هذا |
Eğer kendince intikam almaya çalışıyorsan vazgeçmeni öneririm. | Open Subtitles | أقترح بأنّ تستسلم إذا كنت تحاول الإنتقام لنفسِك |
Beni etkilemeye çalışıyorsan, işe yaramadığını bilmeni isterim. | Open Subtitles | إذا كنت تحاول أن تبهرني فأن هذا لا يفلح. |
Eğer bu konuda beni suçlamaya çalışıyorsan... eğer bu beni incitmek için onu kullandığın son girişiminse... | Open Subtitles | إذا كنت تحاول أن تلومني من أجل هذا إذا كانت هذه محاولتك الأخيرة لإستخدامها لتؤذيني |
Bana güzel bir vücudun olduğunu söyletmeye çalışıyorsan kazandın. | Open Subtitles | إذا كنت تحاول أن أقول لك أن لديك جسد جيد حقاً، ثم تفوز. |
Eğer baskıyla baş etmemde bana yardımcı olmaya çalışıyorsan bu pek iyi bir başlangıç değil. | Open Subtitles | إذا كنت تحاول مساعدتى بقيامك بالضغط على فهذه ليست بداية جيدة |
Passport, tabii beni aşağılamaya çalışıyorsan onlara öyle diyebilirsin. | Open Subtitles | جوازات السفر ، يمكنك تسميتهم بذلك إذا كنت تحاول إهانتي |
Tatlım, eğer onu kaldırmaya çalışıyorsan çok yavaş davranıyorsun. | Open Subtitles | عزيزي ، إذا كنت تحاول اصطحابها فأنت جد بطيء |
Canımı sıkmaya çalışıyorsan yanlış yerden dem vuruyorsun. | Open Subtitles | إذا كنت تحاول أن تؤثر عليّ, أنت تستخدم أسلوب خاطئ. |
Onu tüm bunlardan korumaya çalışıyorsan, yaşayacak yeni bir yer bulduğumuzda, işleri eski yöntemle hâlletmeye dönmeyi düşünmeli miyiz sence? | Open Subtitles | إذا كنت تحاول حمايتها من كل هذا فهل تعتقد ربما عندما نجد مكاناً جديداً |
Beni etkilemeye çalışıyorsan çok kötü bir başlangıç yaptın. | Open Subtitles | إذا كنت تحاول إبهاري، فهذه ليست بالبداية الحسنة أبداً |
Eğer beni korkutup onu bu işten vazgeçirmeye uğraşıyorsanız size şunu söyleyeyim Bay Grandi: | Open Subtitles | و إذا كنت تحاول أن تخيفنى باستدعائك له لملاقاتك دعنى أقول لك شيئاً يا سيد " جراندى" |
Bak, Eğer beni korkutmaya çalışıyorsan ilk defa kelepçelenmiyorum. | Open Subtitles | ... اسمع , هذه ليست المرة الأولى ... التي يتم فيهـا تقييدي بالأصفاد ... لذا إذا كنت تحاول ايخافي |