| eğer galaksilere bakarsanız, daha uzağa gidiyorlar. | TED | إذا نظرت إلى المجرة، فإنها تتحرك مبتعدة. |
| Eğer onların geleneksel sistemlerine bakarsanız, ... ...Afrikalılar, kendi devletlerini iki şekilde organize ediyorlar. | TED | إذا نظرت إلى نظمهم التقليدية ، تنقسم دول الأفارقة إلى نوعين. |
| 1950'den 2050'ye kadar olan yüz yıllık sürece bakarsanız, bu yüz yıllık süreç, tüm dünya şehirlerini inşa ettiğimiz asır; bizim de şimdi tam ortasında olduğumuz. | TED | و إذا نظرت إلى القرن من 1950 إلى 2050 هذا القرن حين نبني كل مدن العالم، القرن الذي نحن في منتصفه الآن. |
| Pek de değil, çünkü 1998'de ne olduğuna baktığınızda, yangın başladı. | TED | لا حقا، لأنك إذا نظرت إلى ما حدث في عام 1998 ، لقد بدأت النيران. |
| Küreselleşmenin dezavantajlarına bakarsanız, bazen gerçekten eziciymiş gibi görünüyor. | TED | إذا نظرت إلى الجانب السلبي للعولمة، يبدو أحيانًا بأنه كثير للغاية. |
| Fakat iyice bakarsanız, çocuk çizmelerini yıkamıyor, içine su dolduruyor. | TED | ولكن إذا نظرت إلى هذا الطفل لا يغسل حذائه، إنه يضع الماء في حذائه |
| Ama eğer haritaya bakarsanız, radyoaktivitenin çoğu Japonya sahilinden temizlenmiş gibi duruyor ve çoğu şu an, güvenli gibi duruyor, çünkü mavi. | TED | ولكن إذا نظرت إلى الخريطة، يبدو أن معظم النشاط الإشعاعي قد اضمحلّ من الساحل الياباني، ويبدو آمنا وأزرق اللون. |
| Sürekli değişim içindedir, çünkü fotoğrafın tümüne bakarsanız, başka bir istek yolu daha oluşmaktadır. | TED | إنه يتغير بشكل مستمر. لأنك إذا نظرت إلى أعلى هذه الصورة، فهناك مسار رغبة آخر يتشكل. |
| Mevcut bütün alternatiflere bakarsanız, hakikaten de gerçekleştirebilecek iki şey var. | TED | إذا نظرت إلى جميع البدائل المتوفرة هناك، هناك حقيقة اثنان منها يقتربان من تلبية الاختبار، |
| Uzaydaki ilerlemelere bakarsanız, 1969'da birini aya gönderebiliyordunuz. | TED | إذا نظرت إلى مدى التقدّم في الفضاء، في عام 1969، تمكنّا من إرسال شخص إلى القمر. |
| Haritaya bakarsanız, göstermek istiyorum ki... ...oradaki, şekil olarak bir Hominid kafatası gibi gözüküyor. | TED | أود مجرد الإشارة إلى، إذا نظرت إلى خريطة أفريقيا، إنها في الواقع تشبه جمجمة أسلاف الإنسان في الشكل. |
| Örnek vermek gerekirse, eğer hipodromdaki atlar üzerine olan tuhaflıklara bakarsanız, tahminciler muhtemelen hangi atın kazanacağını bilirler. | TED | فمثلا إذا نظرت إلى احتمالات فوز الأحصنة في مضمار السباق فإنها تقريباً تتنبأ تماماً مدى احتمالية فوز الحصان |
| Bilgi işlemin tarihine bakarsanız, bilgisayara her zaman bizim için hareket eden ve hesap yapan harici cihazlar olarak ele aldık. | TED | إذا نظرت إلى تاريخ الحوسبة، لقد تعاملنا دائمًأ مع أجهزة الكمبيوتر كأجهزة خارجية تحسب وتتصرف نيابة عنا. |
| Devletlere bakarsanız, jeokültürel olarak çok dağılmışlar. | TED | إذا نظرت إلى البلدان، إنها موزعة جغرافيًا وثقافيًا إلى حدٍّ جيد. |
| Çoğu çok basit şeyler yapıyor. Ama eğer tüm farklı resimler arasında, 30. kurala bakarsanız, ilginç bir şeylerin döndüğünü görebilirsiniz. | TED | معظمها تقوم بأشياء بسيطة جدًا. لكن إذا نظرت إلى هذه الصور المختلفة، إلى القاعدة رقم 30، فسوف ترى شيئًا مثيرًا للاهتمام. |
| Çok güçlüdürler. Gözlerinin içine baktığınızda, ...ruhlarınızı ele geçirebilir. | Open Subtitles | لقد كانوا أقوياء ، إذا نظرت إلى عينها ستاخذ روحك |
| Müsaadenizle şunu da belirtmek istiyorum, Google'a baktığınızda maliyet merkezlerini tüm bu şirketlere yaymışlar, ama kâr merkezlerini yaymıyorlar. | TED | أريد أن أشير إن أمكنني إلى أنه إذا نظرت إلى غوغل، يمكنهم الترويج لمراكز الكلفة وبشكل لا نهاية له ولكن لا يمكنهم الترويج لمراكز الربح. |
| O kadar kıskanç motorcular var ki kadınlarına ters baksan bile öldürürler. | Open Subtitles | أعرف بعض الدراجين الغيورين جداً، فقط إذا نظرت إلى فتاته، سوف يقتلك. |
| Doğrudan kameraya bakarsan çok daha iyi olacak. | Open Subtitles | حسنا ، إن الوضع سيصبح أفضل إذا نظرت إلى الكاميرا مباشرة |
| Ama gövdesine baktığında ne kadar sağlam olduğunu görürsün. | Open Subtitles | لكن إذا نظرت إلى الجذع، سوف تلاحظ الثبات. |
| Forbes'a göre, eğer bir milyon kişi başına düşen milyarderlere bakarsak, | TED | ووفقاً لمجلة فوربس، إذا نظرت إلى أصحاب المليارات لكل مليون نسمة. |