Kurşun balona girmeden önce bir yerden sekmiş olmalı. | Open Subtitles | لابد أن الرصاصة إرتدت قبل أن تنتهي في البالون |
Sorun, Sonya'yı ıskaladığında kurşunun sekmiş olması. | Open Subtitles | مشكلتك بأن الرصاصة إرتدت " عندما أخطأت " سونيا |
Kurşun sekmiş. | Open Subtitles | هذه الرصاصة إرتدت |
Bir kış bir palto giydi, üç parça şeklinde giyiyordu. | Open Subtitles | ذات شتاء إرتدت معطف مقطع تماما كانت تلبسه على ثلاث مراحل |
Eldiven giydi, ayak izlerini işaretledi suç mahallini çevreledi... | Open Subtitles | لقد إرتدت القفازات, علّمت مكان أثار أقدامها, أغلقت مسرح الجريمة |
Annem bu elbiseyi düğün gününde giymişti. | Open Subtitles | لقد إرتدت امي هذا الفستان في يوم زفافها |
Chae Rin benim geceliği giymişti. | Open Subtitles | رين إرتدت ثوبي المخصص للمساء |
Humveeden sekmiş olmalı. | Open Subtitles | .يبدو أنها إرتدت عن العربة |
- Okulda yeni kızdı ve o prenses elbisesini bir ay kadar her gün giydi. | Open Subtitles | -كانت جديدة على مدرستنا وقد إرتدت فستان الأميرة هذا كل يوم لمدة شهر |
"Madam Jenkins bir seri harika zerafet ve güzellik içeren olağanüstü kostüm giydi " | Open Subtitles | "السيدة (جانكينس)، إرتدت مجموعة من الأزياء الإستثنائية التي تعبر عن أناقتها الكبيرة و جمالها" |
Ali, annen giymişti bu elbiseyi. | Open Subtitles | آلي)، لقد إرتدت أمكِ هذا الثوب) |