| Bu makineler, Afrika'da oldukça nadir bulunuyor. Dolayısıyla ön saflarda savaşan bu bilim insanlarına örnekleri denizaşırı göndermek dışında başka şans bırakmıyor. | TED | تلك الآلات قليلة وبعيدة في القارة، مما يجعل العديد من العلماء يعملون بدون أي خيار آخر ما عدا إرسال العينات في الخارج. | 
| 1960'ların başlarında, dev gezegenlere kadar bir uzay aracını göndermek düşünülemiyordu bile. | Open Subtitles | في أوائل الستينات إرسال مركبة فضائية طوال الطريق إلى العـمـالقــة كــان مـسـتـحـيــلاً | 
| Olcott, New York'taki otellerin her birine ikişer adam gönder. | Open Subtitles | فنادق ألكوت في نيويورك إرسال رجلين إلى كل واحد منهم | 
| Rocky, sen bana böyle SMS göndermeye nasıl cesaret edebilirsin? | Open Subtitles | روكي . كيف تجرؤ علي إرسال هذه الرسالة لي ؟ | 
| O zaman benim daireme banka ekstreleri göndermeyi kesecek misin? | Open Subtitles | حسناً، إذاً هل ستتوقفين عن إرسال كشف حسابك المصرفي لمنزلي؟ | 
| 6 ay sonra, 30,000 kişilik Roma birligi isyanı bastırmak için gönderildi. | Open Subtitles | بعد ستة أشهر، تمّ إرسال ثلاثين ألفاً من الجنود الرّومان لاخماد الثورة. | 
| Bir mobil telefon ile, tweet gönderebilir ve Mısır'da protesto başlatabilirsiniz. | TED | وبهاتفك النقال ، بإمكانك إرسال تغريدةٍ لبدء مظاهرةٍ في مصر. | 
| Lütfen, Bay Cartwright'ı içeri gönderin. Teşekkür ederim. | Open Subtitles | الرجاء إرسال السيد كارترايت إلى الداخل ، شكراً لك | 
| Bu çocukları zamanda daha geriye göndermek bununla savaşma teşebbüsü idi. | Open Subtitles | إرسال هؤلاء الأطفال للوراء عبر الزمن كانت محاولة لقتل ذلك الشر | 
| Seçmenlerime yarım kalan işleri bitirdiğime dair bir mesaj göndermek istedim. | Open Subtitles | أردتُ إرسال رسالة واضحة لناخبيّ أنّي سأغلق كافّة الأعمال غير المُنجزة. | 
| Uslu olduğun sürece hatta bir Noel kartı bile göndermek istemem. | Open Subtitles | طالما كنت تتصرف نفسك، وأنا لن حتى إرسال بطاقة عيد الميلاد. | 
| Ben de WiFi aktarıcısını kıyıya sinyal göndermek için kullanacağım. | Open Subtitles | لذا سأستخدم جهاز إرسال الإشارة اللاسلكيّة لإرسال إشارة إلى الشاطئ. | 
| Bak ne diyeceğim. Kızı süvarilere gönder. | Open Subtitles | أقول لك ما يمكنك القيام به إرسال الفتاة إلى الجنود | 
| Onu bir odaya ya da partiye gönder, kendi yolunu açar ve hemen geyik yapmaya koyulur. | Open Subtitles | يمكنك إرسال له في غرفة أو أي طرف. يخفق له الطريق من خلال، ويذهب شموزينج في هناك. | 
| Binlerce milyon tanesi için çalışma yapmaya veya enjekte edilerek kaplanması için Çin'e göndermeye gerek yok. | TED | لاحاجة لتصنيع الاف المليونات أو إرسال ذلك المنتج ليذوب ويتم صبه في الصين | 
| Neden diğer ülkelere tüm bu yardımlara kendimizin ihtiyacı varken yardım göndermeye devam ediyoruz? | TED | لماذا نستمر في إرسال مساعدات خارجية لبلدان أخرى في حين نحتاج نحن كل المساعدة التي نستطيع أن نتحصل عليها لأنفسنا؟ | 
| Hayır, öncelikle eleştirilerin nasıl olduğuna bakalım, sonra çiçek göndermeyi düşünürüz. | Open Subtitles | ..لا، سوف سنرى كيف تكون مراجعاتها ثم سنفكر بخصوص إرسال الزهور | 
| Mektuplar gönderildi ama telefonlar sessizdi. | TED | تم إرسال هذه الرسائل، ولكن الهواتف، كانت صامتة. | 
| Mikrofonu var, şeyleri nasıl yapacağınızı anlatabilir ve ses dosyası gönderebilir. | TED | به ميكرفون ، يخبرك ما ينبغي عليك فعله، كما يمكنه إرسال الملفات الصوتية. | 
| Light Road'un sonundaki eve en kısa zamanda bir ekip gönderin. | Open Subtitles | أريد منك إرسال وحدة للمنزل الذي في آخر طريق لايت في أسرع ما يمكن | 
| Mafya Oswald'ı Rusya'ya gönderip sonra da geri getirebilir mi? | Open Subtitles | هل يمكن للغوغاء إرسال أوزوالد إلى روسيا وإعادته مرة أخرى؟ | 
| Biz sadece bir mesaj gönderebiliriz ve en iyisini umarız. | TED | نحن فقط نستطيع إرسال رسالة ونأمل للأفضل. | 
| Fermuarınla ilgili bir sorun varsa, babanı gönderebilirim yukarı. | Open Subtitles | إن كنت تواجه مشكلة بسحاب بنطالك، فيمكنني إرسال أباك لك | 
| İmgelemde, elinde bir alet tutuyordu. Alet verici gibi bir şeydi. | Open Subtitles | في الرؤيـة، كان يحمل جهازاً بدا كجهاز إرسال من نوع ما | 
| Çoğunu iyi göremeyen akrabalar gönderdi. | Open Subtitles | تم إرسال أغلبها من أقارب لا يستطيعون الرؤية جيداً | 
| Bir kutu? Küçük bir kızı uzay kampına gönderiyorum. | Open Subtitles | أنا أحاول إرسال بنت صغيرة وفقيرة لمعسكر الفضاء. | 
| O zaman babamın seni cehenneme gönderme sebebi olan dedikodular... | Open Subtitles | إذن كل تلك الشائعات بشأن إرسال أبي لكِ إلى الجحيم | 
| Lütfen, yukarıya uyuşturucu kitiyle birilerini yollayabilir misiniz? | Open Subtitles | أيمكنك إرسال أحد للأعلى بعدّة مخدرات من فضلك؟ |