| Hayatım boyunca asla çölün ortasındaki bir Eskimo olacağım aklıma gelmemişti bir şeyi, başka bir şeyi onun ıstırabından kurtarmak için öldürmek zorunda olduğunu bilen bir Eskimo. | Open Subtitles | لم أفكر مطلقاً في حياتي أنني سأكون رجل إسكيمو في وسط الصحراء ومعرفة أنني يجب أن أقتل أحداً، أن أخرجه من تعاسته |
| Peki ya biz bir Eskimo kulübesinde olsak ve sen üşümüş olsan, burnun hiçbir koku alamıyor olsa ve sen bana bir mum yak desen? | Open Subtitles | كوخ إسكيمو: الملجأ الذي يُبنى من الثلج على شكل قبة لكن ماذا إن كنا في كوخ إسكيمو وأصبت بنزولة برد ولم تستطع أن تشمّ شيئاً |
| Onlar köpek kızağı yarışındaki Eskimo'lardı. | Open Subtitles | أولئك كانوا إسكيمو رياضيين في منافسة |
| Evet, daha önce hiç zenci bir Eskimo görmemiştim. | Open Subtitles | لم يسبق لي أن رأيت إسكيمو أسود |
| Bir Eskimo tart paketinde gördüğümde aklıma Burr gelmişti. | Open Subtitles | فكرت باسم كتابي (بير) حين رأيت الكلمة على طرد مثلجات (إسكيمو باي) |
| Başı ağrıyan Eskimo gibi mi? | Open Subtitles | ماذا ؟ كرجل "إسكيمو" لديه صداع؟ |
| Neden Choctee'ye sormuyorsun? Bir kâse sıcak naglak isteyen bir Eskimo. | Open Subtitles | وجه سؤالك لـ(تشوكتي) إسكيمو يريد ناغلاك ساخن |
| Neden olmasın. Anlaştık Mösyö Candie, Eskimo Joe'ya on iki bin dolar! | Open Subtitles | لما لا يا سيد (كاندي)، لقد اتفقنا، (إسكيمو جو) بـ 12 ألف دولار! |
| Paisley'nin Eskimo annesi oluyorsun. | Open Subtitles | كأنكِ إسكيمو أم (وابنه مع (بيزلي |
| Eskimo köpeği. | Open Subtitles | كلب إسكيمو |